Güderi elbise

Bu elbisenin kırmızısındaydı gönlüm ama tesadüfen bulduğum sentetik güderi maviydi. Dikmesi çok zorladı, iki günümü aldı. Dikerken kumaş iğnemi istemedi, hor gördü onu, itti kaktı, kırdı durdu. Ben yılmadım elbette ısrarla devam ettim çünkü bu elbiseyi çok istiyordum. Diktim ve sıra dikiş ütüsüne geldi ama bu sefer de ütüm bütün hayinliği ile bitmiş elbisemin ön kısmını yakmaz mı. Bardağı taşıran son damla oldu. Artık yeni bir ütü lazım, lazım değil şart oldu. Hummalı bir araştırma sonucu çeşitli ütüler okundu, değerlendirildi, karşılaştırıldı ve ütüler hakkında hiç bilmediğim birsürü şey öğrenildi. Gidip bir tane orta halli, tabanı özel, promosyondan ütü alındı en nihayet ama çalışmayıp da eşime aldırmak bana çok koyunca elbiselerimden giymediklerimi pasajdaki dükkanıma koydum. Anlayacağınız bu elbiseye olan hevesim ve ütümün hayinliği ile birden dükkanım bu yüzden doldu. Yoksa ben mükemmel düzeyde olmadan hiçbir işe kalkışmam normalde.
NOT: "Hani ütü izi nerde?" diyenler için bir püf noktası; eğer imitasyon güderi kumaşınızı siz de ütünüze kaptırırsanız hafiften o zaman benim gibi alın tırnak törpünüsü o yanan kısmı törpüleyin. Tüylü bir kumaş olduğu için belki benim gibi biraz uğraşınca durumu kurtarırsınız. Ben bunu nasıl akıl ettim o anda görseniz, bir ümit- iki günlük emeğim çöpe atılmaz diye törpüye bir sarılışım vardı ki görmeliydiniz...