"TTNET'i en iyi sen anlat, netbook senin olsun! " kampanyası dahilinde ben de TTNET'i anlattım ve netbooku kaptım. TTNET'e ne kadar teşekkür etsem az! Bu netbookla artık istediğim her yerden sizlere yazılarımı TTNET hızında yayınlayabileceğim. Hatta okuldaki sunumlarda sağ elim olacak bu netbook. Bir de yolculuklarda Lili'yi oyalayacak harika bir arkadaş edinmiş olduk.
Lilim ne kadar mutlu oldu yukarıda belli değil mi?
Pazar günü ailece gezerken, Tekirdağ Tekira AVM' de rastladığımız TTNET tanıtım ekibine sadece wireless modem sormak için yaklaşmıştık aslında. Bütün macera da böyle başladı. Çok kısa süreli, soru - cevap fırtınası sonunda anladık ki TTNET'le HERŞEY MÜMKÜN'müş meğer. Meğer Suzy, TV'de sadece Lili'nin çizgi filmlerini izlerken ve derslerine ödevlerini yetiştirmeye çalışırken, reklamları göremediği için dünyadan bihaber kalıyormuş. TTNET son sürat, teknolojisini geliştirip, evlerimize ve yanımıza en uygun fiyatlara en hızlı internet hizmetini getirmemiz için promosyonlar yapıyormuş.
Zaten, kaliteli pazarlama tekniği uygulayan şirketlere yaraşır bir şekilde, sundukları hizmetin ismini markalarıyla değiştiren bir kurumlar kendileri. Kısacası internet değil artık TTNET diyoruz zaten.
Reklamları kaçırdıysanız, atlayıp bir sitelerine bakın derim. Ben her hafta en az bir kez uğradığım sitelerine bir süredir yoğun hastalık dertlerinden girememiştim ve onlara uzaydan inme sorular sordum. Onlar da sabırla yanıtladılar sağ olsunlar.
İşte bu harika, sempatik, şirin, dünyalı TTNET ekibi (Oğuz TURHAN, Ferda ALPSAR, Emre MERCAN) Marslı Suzy'nin bütün şımarıklıklarına, bütün röportaj ve fotoğraf çekiminde katlandılar. Röportajı bilmiyorum ama sanırım fotoğraflar TTNET'in facebook sayfasından yayınlanacaklarmış. Direk linki bulunca paylaşırım sizlerle. Güzel haberim burada son buluyor. Devamı için söz vermiyorum ama siz yine de tetikte olun; çünkü TTNET'le HERŞEY MÜMKÜN!!!