30 Haz 2012

Scooterla dünya turu!


Geçen hafta tam da bu gündü. Lili ile evden resmen scooterla dünya turu yapmak için çıktık. (Scooterı çok seviyoruz.) Ona hayır diyemedim çünkü bu fikre bayıldım. Hanginizin aklına geldi ki scooterla dünya turuna çıkmak. Hiç kimseyi görmedim scooterla dünyayı gezsin.

Önce bana salondan seslendi: "Anneeee, büyük güneş geçtiyse hadi scooterla dünya turuna çıkalııım" dedi."Geçti miii?".
(bu arada büyük güneş saat 11 - 15 arasıdır bizim evde)
Önce kilitlendim. Bulaşıkları makinaya dizerken birden "dünya turu" çok ani geldi. Onu nasıl engelleyeceğimi bilemedim. Bunu bu kadar kolay sanması da bana çok komik geldi bir anda. Sonra bu düşünceleri içimdeki eski ben üretiyor dedim kendime. Yeni ben başarmak için zor gördüğü aşamaları küçümseyerek onları hop diye atlayandı hani? Hani yeniliklere hemen alışıverecektim ve neyi beğenmiyorsam sihirli süpürgemle ona dokunup değiştirecektim?
Düşünsene, dedi yeni ben bana; Büyük hayaller kurmayanlar büyük işler başarabilirler miydi? Lili sadece hayal kuruyor ve başarmak için işe koyuluyor. Zaten başarmak için tek yapılması gereken bu değil mi? Hayal edip işe koyulmak!
İçimdeki yankılanmalar bitince nihayet artık yanımda olan Lili'nin gözlerine bakabildim. Gözümün ta içine bakıyordu. Hayır desem öyle hayal kırıklığına uğrayacaktı ki... Onu kıramadım. Yine de minik bir deneme ile bu durumdan sıyrılmaya çalıştım.
Suzy: Dünya turu muuu? Ama benim scooterım yook:(
Lili: Olsun anne sen de benim yanımda yürürsün, lütfeeeen...
Suzy:  Tamam Lili, hadi gidip mayolarımızı giyelim. Dünyadaki okyanuslar şimdilerde çok sıcaktır. O kadar yürüyüp yorulunca girip okyanusta yıkanarak serinleriz olur mu? (deyince gözlerini görmeliydiniz, bana minnettardı)
Lili: Okyanuslar mııı? Anneee onları da görür müyüz?
Suzy: Tabi görürüz, dünya kocaman ve her yer su, mutlaka bir yerde bir okyanus karşımıza çıkar. Hatta bir de Pariste Eyfel kulesine uğrayalım olur mu, orda kahve içeriz? İtalyadan geçerken de birer pizza atarız karnımızı doyururuz.
Lili: Hayır anne, pizza yemiycem aç değiliiiim.
Suzy: Sana da spagetti alırız!
Lili: Hoooleeey, ıskapeeet:) (Iskapet: spagetti demek, Hooleeey de ooleeyin trakya ağzı ile söylemi, Lili hep öyle diyor)
Konuşmalar uzayıp giderken bikinilerimiz çektik ve soluğu skooter ve plaj havlularıyla bahçede aldık. Turumuza, havuzun arkasındaki ormandan başlamaya karar verdik.  Ancak havuzun kenarından geçerken arkadaşlarımızı orada gördük ve Lili biraz arkadaşları ile oynamak için benden izin aldı. Tura sonra devam edermişiz öyle dedi.


29 Haz 2012

Beyaz elbisem


 Bazen tek renk giyinmek sadece moda değil, histir. O renge ihtiyaçtır. O olmaya çalışmak, frekansına uyumlanmaktır! 
Beyazın içinde bütün renkler var ise, içim bir gökküşağı gibi demektir bu elbise ile.

 Yukarıdaki geçen yaz dikip, giydiğim ama sizlere fotoğrafını çekmeyi başaramadığım elbisemin kumaş detayı. 

 Bu kumaşların adını bilmiyorum ama ben onlara bebek kumaşı diyorum. Minicik çiçekleri üzerinde görünce bebekleri hatırlıyorum.
Not: Bu postu yayınlayınca yorum olarak HER TELDEN ve mail olarak Gooogoook  dediler ki bu kumaşa fistolu kumaş deniliyormuş. Bilgilendirdiğiniz için teşekkür ederim meleklerim.

Kalıp: Burda 2009/05




26 Haz 2012

O soruna ne oldu?


Bir ay oldu Lilibebek.com olalı. Olduğumdan beri de sorunlarla boğuştum. Bir ay boyunca neredeyse her gece üçlere kadar okudum ve bu sorunun nereden kaynaklanabileceğini anlamaya çalıştım. Aklıma gelen her yolu denedim yine de blog listesine http://www.lilibebek.com/  ekleyince eski yönlendirmiş olduğum bloğun ismi yansıyordu. Dün akşam itibarı ile bu sorunu hallettim.
Bütün sorunlar bir bir düğüm gibi çözüldü ve bu süreçte öyle çok şey öğrendim ki... Belki de asla aklımın gelmeyeceği ayarları yapmayı öğrendim bloggerda.
Sorun basitçe RSS ayarlarımdaymış. Hepsini silip yeniden yapılandırdım ve sorun çözüldü. Tabi burada top yine sizde. Hala arıza fark eden varsa lütfen beni bilgilendirsin.

Bu sorundan haberdar olduğumda sizleri güncellemelerimden haberdar etmek için:
1. twitter (@lilibebek) hesabı açtım
2. intagramda da (@lilibebek) boy gösterdim
3. Bloglovin'de de aktif oldum, buralardan da beni takip edebilirsiniz.

 Sonraki adımımda:

Önce twitter hesabımın, bloğumun postlarını otomatik almasını sağladım. Oradan da facebook hesabımı besledim. (Ehliblog bunu nasıl yapacağımızı anlatmış.)
Bloğumu blogspotun kendi menüleri ile yeniden düzenledim. Daha önce özel bir şablon kullanıyordum. Attım gitti...
Sonra Bloglovinde son yazılarımın güncellenmediğini görünce feedvalidatorda kontrol ettim. Sorun yok gibi görünüyordu. Ben de bloglovine direk mail atarak sorunca, onlar feed adresimin doğru çalışmadığını söylediler ve ben de her şeyi yeniden yaptım.

Böyle bir sorununuz olursa kulağınıza küpe olsun diye de her yaptığımı adım adım yazdım. Çünkü paylaşan bloggerlar olmasaydı bunları ben de bilemezdim.
Tabi bu adımlar işe yarayanları. Bunların neredeyse 10 katı işlemi de boşu boşuna gecelerce tekrarladım. Anladım ki bir sorunumuzu çözerken hep gülümsemeli ve asla başaramayacağımızı aklımıza getirmemeliyiz. Evren sadece mutlu ve azimli olanlara torpil yapar unutmayın.
Mutlu kalın...

25 Haz 2012

Lil'i - Baskılı elbise


Baskılı kumaşları ben çok seviyorum ama Lil'i benim her sevdiğimi sevmiyor. Bu elbiseyi giydirmek baya zaman aldı. O kadar çok reddedildim ki elbiseyi giydirme hayallerimden vazgeçmiştim. Bir gün kendisi dolaptan çıkarıp giymeye karar verdi. Bana sadece; "Giysem, bu hava için uygun olur mu?" diye sordu o kadar.


Elbiseyi yaparken kenarda kalmış dantelleri kullandım. Bir de bu kumaşla diktiğim bluzümden artan kumaşı yine o kadın eskizi öne gelecek şekilde biçmeye çalıştım.
Follow my blog with Bloglovin

23 Haz 2012

Meğer ZARA imiş



Geçen hafta diktiğim mint yeşili datel eteğin kumaşı ile ZARA'da da etek varmış. Ben beyaz astar kullanmayı tercih etmiştim, aynı renkli astarı boğucu bulmuştum.

22 Haz 2012

İnternetten Yemek Siparişinin Yeni Adresi

İnsanın en zevk aldığı ve üzerinde en çok düşündüğü şeylerin başında gelir yemek!

Fakat ne yesem diye düşünmeler,karar verememeler, bazen de mutfağa girmek istemeyişler, bu  şahane şölene gölge düşürebilirdi eskiden. Eskiden diyorum,çünkü artık www.istelezzet.com var.
Öncelikle internet reklamları çok eğlenceli...

Yemek Siparişi Sepet ile Taşınmaz...:) from Istelezzet on Vimeo.

Bu sitede hayal bile edemeyeceğin kadar bol çeşit bulunuyor. Sınır tanımayan hizmet anlayışıyla 7/24, bir tık kadar yakınında olması her an canının çektiğine ulaşabilme garantisi, sektörde bir adım daha ön plana çıkma sebeplerinden bana göre.

Yöresel yemeklerden tut da, Uzakdoğu mutfağına kadar her şey senin hizmetinde. Bu kadar farklı lezzete bir tıkla ulaşmanın mutluluğu ise paha biçilemiyor. İstelezzet.com, sadece geniş seçenek yelpazesiyle değil, sunduğu ayrıcalıklarla da herkesin gözdesi olacağa benziyor.

Örneğin, istelezzet.com  diğer yemek sitelerinden farklı olarak , her siparişten “puan kazanma”, biriken puanlarla da “ücretsiz yemek” sipariş etme fırsatı sunuyor.

Onca seçeneğe rağmen hala kararsızım diyorsan, sana en yakın lokasyondaki restoranları önererek, belki de kimsenin yapamayacağı bir güzelliği de seçenekleri arasında bulunduruyor.

İstelezzet.com  standartları  yükseltmek adına, işletmeler üzerinde  sürekli bir kontrol sağlayarak,müşteri menuniyetini garantiye  almayı da başarıyor.

Tüm bu kolaylıkların ve güzelliklerin ardından sana da ‘’İşte lezzet budur’’ demek kalıyor.

Bir bumads advertorial içeriğidir.

21 Haz 2012

Mint yeşillerim


 Yaz - kış dantel etek giyebilirim. Çok romantik değil mi?
 

 Mint yeşili dantellere aynı renkte taşlı kolyem eşlik ediyor. 23 Nisan'da sahilde gezerken bir tezgahta bulmuştum bu kolyeyi. Rengi dolayısı ile orada bırakamadım onu.



19 Haz 2012

Özür dileyerek son durum!


Domainimi değiştirdim ve sorunlar böyle başladı. Aslında bir sorunum olduğunu bile bilmiyordum ta ki gooogoook haber verene kadar. Sizlere şurada, eğer blog listenizde linkimi yenilerseniz güncellemelerimden haberdar olabileceğinizi yazmıştım ancak hala öyle olmuyor. Malesef böyle bir ekleme yapıldığında eski bloğun ismi yazıyor ve ona ait güncellemeler görünüyor haliyle. Sanırım bir yerlerde bir şeyleri eksik yaptım diyerek günlerdir okuyorum ve birsürü değişiklik yapıyorum ancak hala başaramadım. Bu arada bir dolu şey öğrendim. Neredeyse bu soruna da teşekkür edeceğim;) 
Bir hal çaresine bakabilirsem yine haber vereceğim ancak hala nasıl böyle bir sorun oluşur anlayamıyorum. Bloğumun güncellemelerini Google+ ile takip edebilirsiniz.
Şimdilik beni affedin ve bu minik çiçekleri kabul edin. Okumadığım zamanlarda twitleyebilirim (@lilibebek) ya da instagramda (lilibebek) görünebilirim. Oradan takip edebilirsiniz.

18 Haz 2012

Lili - Pembe elbise


 Pembe balon elbisemden artan kumaş tam da Lili'ye kadardı. Ben de elbise yaptım. Elbiseye, pembe sarı pullarla boynuna, sarı kurdele ile de eteğine süsleme yaptım.


Follow my blog with Bloglovin

13 Haz 2012

Piknik Sepetim


Twitter'da her gün milyonlarca kişi yemek konuşuyor. Bu aralar #piknikteiyigider hashtag’i ile piknikte neler yediğini anlatanlar var. O yazılanları okudukça yemek kokuları burnuma kadar geliyor, piknik hazırlıklarına başlıyorum. Zaten hafta sonuna da şurada birkaç gün kaldı. Sepetin içerisindeki her şeyi hazırladıktan sonra gerisi kolay.

Manavdan salata sebzeleri alınacak, belki biraz da şnitzel veee doğru piknik alanına! Bir de kısırımız olsa insan başka ne ister? Birazcık da ip olsa salıncak yapmaya yeter.

Her piknikten sonra önümüzdeki pikniğin planlamalarını da yapmak lazım. Sonuçta arkadaşların #piknikteiyigider diyeceği şeyleri hazırlamak için önümde sadece 5 gün var! Sizin #piknikteiyigider tavsiyeleriniz neler? Twitter’da takipteyim!

Bir bumads advertorial içeriğidir.

12 Haz 2012

Lilibebek.com oldum!


Lilibebek.com oldum!
Daha önceleri lilibebek.com'u Lili Butiğim için kullanıyordum ancak geçenlerde beni ne dürttüyse aldım .com'u oradan bloğuma yerleştirdim. Yapar mıyım, yapamaz mıyım derken oldu bile. 
Bu arada siz nasıl olsa beni bulursunuz diye de haber vermedim ama fark ettim ki çoğunuzun blog listesindeyim (bunun için sonsuz TEŞEKKÜRLEEEER!) ve bloğumu güncellediğimde artık benden haber alamıyorsunuz. Eskiden olduğu gibi, yeni yazı yazdığımda haber almak için blog listenizdeki http://lilibebek.blogspot.com yerine http://www.lilibebek.com/ eklemelisiniz. 

Bloğumdaki bir yenilik de sağdaki facebook, twitter ve g+ butonları. Dilerim onları sevmişsinizdir. Sevdiyeseniz g+ lütfen! Bu arada google+ üzerinden de yayınlarımdan haber alabilirsiniz. İzlemeye almanız yeterli.
Oooo evet (@lilibebek) twitter hesabı da aldım. Henüz yeni olduğum için fazla yayın yok ama yazın tatile gidersek blog yazma fırsatım olmazsa ipad-ten tweetlerim diye düşündüm. Bu arada bir iki denemem de oldu. "Şimdiye dek neden hesabın olmadı?" derseniz, nette çok fazla zaman harcamak istemiyordum. Bir tür bağımlılık yapıyormuş gibi sanki. Şimdi ise korkmuyorum, aksine her an sizlerle olabileceğim için heyecanlanıyorum bile.
Daha çok paylaşımlarda bulunmak dileğiyle...

9 Haz 2012

Lili aplike


Lili'ye LCW'den aldığım t-şhirtleri aplikelerle de renklendiriyoruz. Bu aplikeyi öncelikle akrilik boya ile desenini çizerek hazırladım. Sonra da Pınariko'nun  gönderdiği çift taraflı tela ile yapistirdim. Kenarları zigzag geçtikten sonra süsleme olarak boyutlu duracak bir kurdele toka ve çanta ekledim.



Akrilik boya ile aplikeyi Laçin'de gördüğümden beri denemek istiyordum. Resmime güvenmediğim için cesaret edemiyordum. Bu ilk denemelerimden.  Kötü görünüyor olabilir ama yapması çok eğlenceli

8 Haz 2012

Eşarp desen trendi...


 Eşarp desen trendini denemeden geçemedim.


 Bu kumaşı görünce yüzüm gülümsedi. Yüzünüzü gülümseten şeyler size iyi enerji verenlerdir. Karar verirken, aldığınız kararın size nasıl hissettirdiğine bakın derim!  Kumaşı almakta pek de tereddüt etmedim bu yüzden.


 Daha önce diktiğim sarı pantalonumla kombinledim. 
Bluzu ise sıradan bir gömleğin kalıbı ile basit bir şekilde çalıştım. Sadece kumaşın desenini ortaya denk getirmeye çalıştım o kadar. İlham kaynağımsa "Koton" onu belirtmeliyim.

Bu arada o yuvarlak tam da sarı çakranın üzerine geliyor. Şimdi yazarken fark ettim. Keşke anlasam bu işlerden ama bu aralar sürekli bu tür yazılara rasladığım için dikkatimi çekti. Bu konuda eğitim veren bir yer de bilmiyorum Tekirdağ'da. Konuyla ilgili iyi bir kitap tavsiyesi olan?

6 Haz 2012

Kulaklık tayt!


Lili'ye tayt dikmeliyim diye not düşmüştüm geçende bir yazımda. Kendime kulaklık desenli pantalonu dikince artan kumaşı değerlendirmek bir - iki gün sonra aklıma geldi. Kumaş ince jarse, yani bu iş için süper. Geriye Lili'nin zevki kalıyor. "Acaba beğenecek mi?" diye düşündüm yaptıktan sonra. Beğenmek ne kelime, bayıldı! üzerindeki tuniği de satın aldım bu tayt için.

1."Hadiii beni oyalama" bakışı.
2. "Güzel poz verebilirim ama istersem!" bakışı.

Bu bayık bakışların sebebi sabah okul için acele ediyor olması. Yaz gelince okula gitmek çok heyecan verici. Her gün parka çıkıp oyun oynuyorlar okulda (bana anlatıyor), yetmiyormuş gibi okuldan dönünce de hava kararıncaya kadar sitedeki parkta takılıyoruz. Toz, çamur, ot, ne bulursa onunla oynuyor. Salıncakta kendi kendine sallanmayı da yeni öğrendi. Ben de rahat rahat kitabımı okuyabiliyorum parkta.

4 Haz 2012

Party on my pants!


Kış, desenli ve baskılı pantalonlarla geçti ama asıl partiler yazın olur! Bu akımın adı "Party on my pants!" ise ben partiye hazırım millet. Sizin deseniniz ne?


Elbette kulaklık deseni bana en yakışanı! Kumaşı görünce ilk aklıma gelen ben oldum;) 
Her fotoğrafta beni kulaklıkla gördüğünüze göre siz de bana katılıyorsunuzdur.

 Kalıp bilgileri:
Burda dergisi - 2012/02

1 Haz 2012

Dünyanın En Sessiz Süpürgesi Rowenta ile Tanışın!

Elektrikli ev aletlerinin güvenilir markası Rowenta yine bir ilke imza atmış. Silence Force Extreme adını verdiği süpürge serisinde güç ve sessizliği bir arada sunmuş. Çıt çıkarmadan çalışırken evimizi dip köşe temizleyen Rowenta ile temizlikte yeni bir döneme adım atıyoruz.

Rowenta Silence Force Extreme dünyanın en sessiz süpürgesi! Düğmesine bastığınızda çalıştığı neredeyse anlamıyorsunuz. Bu sessizliğinin yanında üstün bir temizleme gücüne de sahip.

Torbalı ve torbasız olarak iki ayrı kategoride ve topam 8 farklı renkten oluşan bu süpürgeler gerçekten şahane! Torbasız olanı Çoklu Siklon Teknolojisi sayesinde saatte 300 km hızla tozları süpürgenin içerisine alıyormuş. Aynı zamanda, emiş performansını kaybetmeden evi süpürmek artık çok daha zahmetsiz ve kolay.

Buradan Rowenta Silence Force Extreme’in nasıl çalıştığını izleyebilirsiniz:

Rowenta

Rowenta elektriğin zamlandığı günümüzde bizleri düşünmüş ve enerji tüketimi %50 azaltılmış. Tasarım ve renk olarak da hayran kalacağınız bir Rowenta mutlaka vardır. Ben mesela mor olanına bayıldım!

Ayrıca diğer aksesuarları da kullanım konforunu artırmak için özel olarak tasarlanmış, evde hayatınızı gerçekten de çok kolaylaştırıyor. Koltukların altını temizlerken öyle yerlere yatmanıza veya eğilmenize gerek kalmıyor.

Kısacası, evinize sessiz bir güç arıyorsanız, aşağıdaki linke bakmadan geçmeyin derim.

http://www.rowentasupurge.com



Bir bumads advertorial içeriğidir.

Suzy düğünde!


Düğünde ne giyileceği çok hassas mesele. Ortama göre olacak, gelecek kişilere de hitap edecek, gün mü gece mi göz önünde bulundurulacak, yaşımız başımız unutmadan giyinilecek...vs. Var mı unuttuğum kural? Bütün bu kuralları çantanıza koyup alışverişe çıkarsınız ve bazen milyonlarca elbise de deneseniz bir türlü o elbiseyi bulamazsınız. Hadi elbiseyi buldunuz, sonra da ayakkabı - çanta derdi sarar!


 Bütün bu sorunları çözmek için ben internetten yararlandım. (Allah allah neden şaşırmadınız acaba;) Ulaşabileceğim markaların koleksiyonları, sezonluk bütün ürünlerini taradım. Aklıma yatan tarzda ürünleri barındıran Forever New markası idi. Seçimimin bir sebebi de daha önce oradan giydiğim elbiselerde beden - kalıp sorunu yaşamamış olmamdı.


İşte seçtiğim iki elbise de bunlar oldu. İlk giydiğim elbise somon renkli olanıydı. İstanbul'da ise pudra renkli olanını tercih ettim. Somon renkli elbise ile neredeyse hiç fotoğrafım yok çünkü bütün gece organizasyonda bir aksaklık olmaması için koşturup durdum.


 Makyaj ve saç detaylarına geçelim. 
Somon renkli elbise ile şeftali tonlarında bir makyaj seçtim, saçımda ise kuaförüm romantik bukleler görmek istedi. Elbisenin ipeksi dokusu onda sedefimsi bir yansıma yaptığı için rujumu sadece pembe kalem sürerek hallettim böylece mat bir görünüm sağladım.
Pudra renkli elbise içinse şu koyu ruj akımından yararlandım. Oje ve ruju son gün flormar standından aldım.


 Ruj burada görünenden çok daha koyu ve oje de bu tonda görünüyor ancak sürdüğünüzde bordo olduğu anlaşılıyor tabi. Nefis bir ikili, tavsiye ederim.
Bu kadar iddialı bir ruj varken yüzümde saçımı da arkaya fönleyerek sert spreylerle sabitledik. Böylece saç da makyaj kadar iddialı hale geldi.


Son olarak herkesin bayıldığı ayakkabılarım. 
Ayakkabılarımı Kemal Tanca'nın Tekiradaki mağazasında buldum. Pembe olanı lazer kesimli ve minik taşlarla süslenmiş, sedef renkli olanı minik fiyonklu tasarlanmış. Ben somon renkli elbisemin tokasına uyması ve biraz daha ışıklı bir hava katmak için onları birer kelebekli broşla süsledim. Sedef renkli olanların da tokalarını çıkarıp incili ve taşlı borşlar koydum. Broş aparatı üstte kaldığı için kesinlikle ayağı rahatsız etmiyor aklınıza takılmasın. Yeter ki ayakkabı deri olmasın, istediğiniz ayakkbınızı bu şekilde süsleyebilirsiniz siz de!
Clutchımı Forever New'dan elbiselerle birlikte almıştım. Harika bir parça. Elbisedeki inciler ve taşlara mükemmel uyum sağlıyor.