Kumaş: Pamuk saten
"İş yerinde karakterimize bir tulum giydirmek zorundayızdır. Ofise girince fermuarı çekeriz ve iş bitene dek o tulumla otururuz. Gerçek benin o tulumun içinden çıkmasına izin vermemeliyiz."
Böyle düşünmek zorunda olduğumu üniversite yıllarında anladım. İşletme okuduğum için (Bulgaristan / Sofya'da) hocalarımızın tek amaci bizi iyi birer yönetici yapmaktı. Bu yüzden üç ayda bir psikolojik yeterlilik sınavları olurduk (acaba yönetici olmaya hazır mıyızı ölçüyorlardı). İlk yıllarda bu sorun olmasa da son sene yapılan ilk sınavdan sonra komisyon oluşturan hocalar benim sınav sonucum doğrultusunda beni kurula çağırmışlardı. Yine 100 üzerinden 95 almıştım ve hepsi asık suratlıydı. Almam gereken en düşük puan 98 olmalıydı ama ben nerede hata yaptığımı bir türlü çözemiyordum. Komisyona girdiğimde işletme bölüm başkanı olan hoca masada ayağa kalkarak; bu sonuçlarla hiç bir yere gidemeyeceğimi, mezun olmayı başarsam da bana asla referans olmayacaklarını söylüyordu. Bütün şaşkınlığımla o an ilk düşündüğüm şey bana bu kadar değer verdikleri için önemli hissetmek oldu. Onlara hafifçe gülümseyerek, "İyi ama hatamı söylemiyorsunuz, testlerden bellidir, kusurum nerede, neyi yanlış yapıyorum?" die sordum. Bana o ses tonuyla kızdıklarında sanırım ağlayıp, küçük düşmüş hissedeceğimi düşündüler ki ben bunları söyleyince şaşırdılar ve birbirlerine bakındılar. Başkan elindeki kağıtları masaya salarak; "İnsan kaynağına fazla değer vermek!" dedi. Daha çok gülümsedim ve; "Ah evet, ben müzik bölümü mezunuyum ve duygusal yönüm fazla gelişmiş olabilir ama ben başarılı bir yönetici olurum, bir dahaki sınavda da bu sorunun çözülmüş olduğunu görürsünüz!" dedim. Hepsi şoktaydı, çünkü onlar sinirden köpürürken ben hala mutlu ve sakindim. Beni toplantı yapacak kadar ve geleceğimi düşünecek kadar önemseyen o Profesör topluluğuna minnettardım! Aslında tek düşündükleri okullarının kalitesiydi sanırım, yoksa bir Bulgar asla bir Türk'ün başarısını ve geleceğini düşünmez. Son üç sınavda 98-99'lar aldım ve hocalar koridorda yanımdan geçerken beni fark edip selam vermeye başlamışlardı. Ben okuldan mezun olup Tekirdağ'a gelince de bir kaç sene boyunca bizim okula giren Türk öğrencileri yazın gelip, beni o zamanlar çalıştığım yerde bulup benimle tanışmak istediler. Söylediklerine göre hocalar derslerde beni örnek gösteriyorlarmış, çünkü o okula giren ilk türk öğrenciydim - müzik bölümü mezunu olup ilk giren ve mezun olan da bendim. "O kız sen misin?" diyordu hepsi!
Evet o tulumu giymeyi öğrenen kız bendim. Bu tulumu da dikerken o anılar canlanmıştı gözümde, sanki bu tulum fikrini tiye almak istermiş gibi...
Tulum ve Kolye: Suzy
Çanta: Matmazel
Ayakkabı: Diveresse
Orjinal halinde bir de kemeri olması gereken tulumu çıtçıt düğme ile bitirdim, kemer takmadım. Yaptığım bir değişiklik de ağını orantılı bir biçimde yukarı çekmek oldu. Bütün bunları yaparken keşke bir de belini 1-2 cm yukarı çekseymişim, fazla düşük hissediyorum. Omuzları ise bilerek geniş bıraktım ki ofiste giymek yakışık alsın. Hepsi bu kadar.
Huzurlu ve keyifli bir hafta diliyorum...
37 yorum :
harika olmuş güle güle giyin kolyenize de bayıldım.
Bayıldımmmm:)çok çok güzel güle güle giy canım:).
Oldukça rahat gözüküyor.Harika olmuş,ellerinize sağlık.Banada buyrun,sevgiler :)))
merhaba arkadaşım, dun bu tulumu dikmekle meşguldün herhalde seni havuzda göremedim.güle güle giy çok yakışmış.öpüyorum
Güçlü duruşunuzu tebrik ediyorum, çok teşekkürler paylaşımınız için. Umarım hayatına yön vermek üzere olan gençler de okur bunları.Sevgiler.
gulsah aydin: teşekkürler.
gooogoook: teşekür ederim canım.
Ayten Aktaş: hemen geeyim Ayten Hanımcım:D
Adsız (Hülya olması muhtemel arkadaşım): HAvuz yasak artık bize, gelemiyoruz:( Yüzü şiştikten sonra doktor yasakladı, virs kaptı oradan Liloş:(
serpil: Güçlü duruyorum ama sadece işte demek istiyorum, bunun dışında ilk vazifem bir anne olmak. sadece işe girince biraz daha duygusuz davranmak zorundayım o kadar. Dilerim kızım da ne demek istediğimi ileride bunları okurken anlar.
şekerim ne kadar şıksın tulum süper olmuş eline emeğine sağlık:))
Pınariko: kolyem nassı ama, o tulum onuz olmaz ki... Boncukları kim verdi? ;)
muhteşem olmuş çok güzel taşımışsınızzzzz <3333
sequin: çok teşekkür ederim.
vay vay vayyyy..harikasın Suzy..bayıldım..abartmıyorum öldüm bittim eridim..(tamam biraz abartı olabilir)..
Bu modelin hemen hemen aynını Park bravo kampanyasından alıp geri vermek zorunda kadım çünkü bedeni büyük geldi ne üzüldüm ne üzüldüm..e daraltmakta elimden gelmedi gitti caaanımmm tulum..
Güle güle giy çok yakışmışşşş;)
ayrıca yazıyı da şimdi okudum..Bende Doğan Cüceloğlu hayranıyım..O da buna benzer birşey söyler sürekli hep..İnsanlar özellikle iş yaşamında maske ile dolaşmak zorundalar..Sabah maskeyi takıp çıkarlar..Ve akşam eve gidene kadar o maske ile otururlar gerçek kimliklerini göstermezler..Amerika da durum böyle onların hepsinin sürekli gülümsemeleri mutlu oldukları anlamına gelmez derdi..
iyi bir yöneticinin hatalarından biri insana fazla değer vermek mi? aslında yıllardır özel sektörde çalışan biri olarak, astlarıma ne kadar iyi davrandıysam o kadar zorluk çektim. Aslında tam tersi olması gerekirdi değil mi? Çok yazık insanlar bu acımasız dünyada değer verilmeyi anlamıyor:( iş tulumu giymek ile ilgili birkaç tüyo daha verirseniz sevinirim mercan..
ellerine sağlık offf püfür püfürrr yanıyor tekirdağğğğğ :)
Nurşah: Evet o maske demiş ben o zamanlar daha bir tulum olarak hayal ettim bu durumu. İŞe giderken giydiğimiz kıyafetler nasıl farklıysa kullandığımız karakter de başka olmalı falan filan...
Mercan: Tulum giyme tüyosu;) vereyim tabi, özetle iş yerinde para odaklı çalışacaksın, kime nasıl uygun olacak değil de nasıl daha fazla para kazanılacak düşünülmeli. Para getirecekse insan kaynağı odaklı da olabilirsin, hesapla, getiriyorsa OK!
Sezsel by Sezgi: Feci yaaa, ne diyosun, yanıyoruz, nefes alınmıyor.
Çok güzel olmuş. Bayıldım ellerine sağlık :)
Gerçekten ofiste de giyilebilecek çok güzel bir tulum olmuş ama o kolyede tulumu tamamlamış kesinlikle.
Suhuba: Teşekkür ederim.
modarella: çok mersi modarellam;)
Ellerine sağlık, ne kadar güzel olmuş. Ben de dikişe başlamak istiyorum ama ne yeteneğim var ne ekipmanım ne bilgim. Ama istiyorum :)
Sevda : bunu söylüyorsan zaten başlamişsin demektir. Benim de başta elimdeki makinayı kullanma imkanım yoktu, ben de geceleri elde diktim. İlk yazılarıma bakabilirsin.
yorum gönderdim ama galiba gönderemedim.dur bir daha deneyeyim
adsız: valla burada bir yorum var ama... :D
tarzınız ve seçimlerinizi çok beğendim.
Asuman: teşekkürler...
Çok şık olmuşsun Koyu tonları sana daha yakıştırıyorum
Dikişinde muntazam herzamanki gibi
Ellerine sağlık
gül kokuları: Hmm, bunu not ediyorum, koyu tonlar daha çok kullanılaaa;) Çok teşekkür ediyorum paylaştığın için...
zeki ve başarılı olduğun her halinden belli,devamını dilerim..ayrıca üstündeki inanılmaz yakışmış ;)
Beijaa vintage: çok teşekkür ederim. Elimden geldiğince yapabildiğimin en iyisini yapmaya çalışıyorum her zaman. Öyle görünüyorsa ne mutlu bana:)
Ellerine sağlık vallahi harika olmuş....
etkileyici bir hikaye, bir an sizin mi, yoksa alıntı mı düşünüyordum ki, sizinmiş... :)
Necla Şölen: Çok teşekkür ederim:)
Swotpisves: Benim benim, aklıma geldi tulumu dikerken de yazarken paylaşayım dedim. Belki de kendine pay çıkaracaklar olur!
çok asil duruyo ellerinize sağlık suzy hnm.benimde bu cinste bi kumaş alıp derhal denemem lazım çok kıskandım doğrusu :)
Merve Güçlü: Dene Mervecim ama modelin ağı çok aşağıda unutmayın, ben biraz yükseltsem de yeterli gelmedi ama gene de genel itibarı ile çok kötü gözükmüyor. Farklı çizgisi ile hayranlık verici bir model.
korkarak bakıyordum bu tuluma ,mihrap yerinde olunca yakışır arkadaşıma ,
dikisdersi: Çok romantik tınlamış yorumun:) Çok teşekkür ederim. Tuhaf bir duruşu var ama farklı çizgileri sevenler için ideal diyebilirim. Sanırım ön kısmını doğru yapamadım çünkü anlamadım ama yine de giyince sorun yok.
Ellerine sağlık çoook güzel olmuş. Rabbim güzel günlerde giymek nasip etsin.Allah nazarlardan saklasın. Maşallahhh....
tulumları sevmiyorum ama bu modeli çok sevdim, çok yakışmış sana :)
Yorum Gönder