Mickey ve ben

Mickey kırmızı seven bir karakter. Ben deee...

Korkunç bir geceydi dün gece. Tüm şehrin ışıkları bir anda kesildi. O anda balkondaydım ve sadece doğmaya çalışan kocaman kırmızı ay kalmıştı gökyüsünde parıldayan bir de çok uzaklarda bir kaç yıldız. Sonra ayın önüne kara kara bulutlar geldi ve onu da aldılar. Öylece kalakaldım balkonda. İnsan korkmak isteyince öyle felaket teorileri kurabiliyor ki hiç sormayın. Biraz sonra ay tekrar göründü ve rengi hala kırmızıydı. Bana bir şey mi söylemek istiyordu acaba?

Şimdi neden kırmızı, anlaşılmıştır sanırım. Ayı daha iyi anlamak için. Ona benzemek için. Yani, bir anda kaybolsam da tekrar, hem de daha da yukarıdan parlayabilmek için. Uyumlanmak için ve belki de bir yıldır melek kartlarımda çıkan "hareketlerini ayın hareketlerine uyumla" mesajını özümseyebilmek için. Hala başaramadım da... "Meleklerin seninle konuşuyor" isimli kitap hakkında bilgi edinmek için yazarı Şebnem Özkan'ın sayfasını ziyaret edebilirsiniz ya da kitabı satın da alabilirsiniz.

Peki Mickey nereden çıktı derseniz; o da çekilişten. Choies.com'daki bir çekilişe katılmıştım ve o hafta ben kazanmışım. Çok kısa bir sürede elime kusursuz ulaştı. Şansım diğer alanlara da taşıp gitsin artık kırmızının enerjisiyle. Gerçi rengi tam olarak bu değil. Daha pembemsi bir kırmızı. Fotoğraf makinem gayet amatör olduğu için şimdilik renkler böyle. Belki şans fotoğraf makinesinden yana da güler kim bilir... Hatta yeni bir bilgisayardan yana da olabilir. Lili ile sıralı kullanıyoruz. 

Mickey kırmızılı takım: burda

Spor ayakkabılar: Nike

Gözlük: Firmoo (linki dünkü yazımda)