Thassos - Giola

Ortaokuldayken defterlerimi dünyanın çeşitli harikalarının posterleri ile kaplardım. O posterleri de kalorifer dairesinin önüne atılan dergilerin arasından toplardım. Ölüdeniz, Pisa Kulesi, Giola, Eyfel kulesi vs...

Yıllar geçti ve ben bu yerleri bir bir gezip görmeye başladım. İnanın Giola'nın Giola olduğunu hatta Thassos'ta bulunduğunu bile bu geziyi planlarken öğrendim. Tabi ki bu minik hayalimi gerçekleştirmek zorundaydım. Thassos'a gitmişken o doğa mucizesini görmemek olmazdı!

Oraya ulaşmak içinse detaylı yol tariflerini internetten okudum ve kendime günlük plan yaptığım I-pad'e kayıt ettim, çünkü oraya ulaşmak biraz karışık, açık ve net tabela yok. Böylece yolda internet olmasa da tarifi okuya okuya oraya ulaştık. Giola'ya Astris Köyünde bulunuyor ama yolu henüz yapılmamış. Off-road motorsikletleri bu yol için çok uygun. Biz arabamızla çok yavaş bir şekilde ulaştık ama aracın yüksek olması büyük avantaj. Yol çok bozuk ve tamamen toprak. Astris köyünde yol üzerindeki Aeria Hoteli bulunca hoteli 100m geçince Studios Sirines'ten deniz istikametine döndük. Toprak yolda ilerlemeye başlayınca 2-3 km zor bir yol aştık ve sonunda bir zeytin ağacının altına park ettik. Ondan sonrasını yürümemiz gerekti.

Bikini: Tidestore ( http://www.tidestore.com/product/Triangle-Halter-Fringe-Bikini-Black-10561156.html )

Kimono: Ben diktim. (DIY burda http://www.lilibebek.com/2014/06/puskullu-kimono-diy.html) 

Elbise: yine ben diktim.

Giola göründüğünde fotoğraflardaki gibi değildi. Deniz o günlerde çekildiği için havuz suyu temizlenemiyordu. Dalıp yüzen insanlar da suyunu baya bir bulandırmıştı ama girmeden edemezdim.

Burası hakkında rivayetler çok. Buranın Zeus tarafından yapıldığı ve bu havuzda Afroditin yüzdüğü anlatılır. O havuzda yüzerken bir afrodit edası insanın içine çökmüyor değil. Bakınız yukarıda ben. O androjen şehir kadınından eser yok sanki:)

Erkeklerse en yüksek noktadan atlama heyecanını yaşıyorlar. Bizim babamız da atladı ama keşke elektronik arabanın anahtarı şortunda olmasaydı atlarken. Suyun içinden bir panikle çıktı ki görmeliydiniz. Suratında çok tatlı bir çocuk ifadesi ile "Unutmuşum" dedi. Neyse ki cebinden düşmedi ve ıslak kart bize yine de arabanın kapılarını açtı. Şanslı veletleriiiz, diyorum ben size.

Bir ben, bir babacık, bir Lili dalıyordu suya. İnsanlar anlayışlı. Fotoğraf çekilirken kenara çekiliyorlardı. Eşim de yaşlı bir teyzenin havuza girmesine yardımcı oldu. Afrodit gibi hissetmenin yaşı olmadığını anladım:) Son olarak da arkamızdaki masmavi denizi zihinlerimize kazımaya çalışıp artan ve yükselen dalgalardan kaçtık. Eminim diğer gün Giola artık tertemizdi. Orayı doğa yarattı ve bizlerden doğa koruyor gibi. "Gördünüz, artık gidin" dedi bize dalgalar ve gittik.
Daha görmemiz gereken çok lüx bir plaj var Thassos'ta! Bakalım neresi... Yarını bekleyin.