Chalkidiki Toroni'de bir gece kaldıktan sonra sabah Chalkidiki Possidi'ye doğru yola çıkıyoruz. Üç yarım adaların haritada en soldaki ve Possidi de o adanın en ucu olduğuna göre erken çıkmak yararlıydı. Yine uzun bir yol bizi bekliyordu ama görülecek çok yer vardı.
Torini'ye gelirken Sithonia'dan geçtik ve bir şarap evi (Domaine Porto Carras) dikkatimizi çekmişti. Dönüşte zamanımız kalırsa uğrarız demiştik. Yolda bir tur treni şarap evine dönünce dayanamadık daldık ardından. Biz de şu meşhur Porto Carras şaraplarını bir görelim dedik.
İçerisi bir çeşit, barı olan bir müze gibiydi. Çok şık ve anılarla doldurulmuş. Önce şarap yaptıkları üzümler sergilenmiş. Göz alabildiğine büyük Porto Carras bağlarında yetiştirilen üzümler kavanozlarda sergilenmiş. Duvarlarda orayı ziyaret etmiş ünlülerin fotoğrafları. Aralarında eski Fransa Cumhurbaşkanı Chirac'ın da fotoğrafı var. Daha içeride ürettikleri şarapların çeşitleri ve aromaları yazılıp kocaman çerçevelerde asılmış sonra da koca bir tabloda şarap degustasyonu nasıl yapılır tane tane anlatılmış. Hızlı hızlı göz gezdirdim. Önce bir şarabı koklayarak meyve mi baharat mı koktuğu sonra da hangi meyvelere ya da baharatlara koktuğu keşfedilmeye çalışılırmış. Tıpkı parfümlerde olduğu gibi şaraplarda da üst notalardaki kokular ve ara notalar hatta en alt notalarda kokular varmış. Devamını okuyamadan bardaki şaraplara gözüm takıldı...
Hemen bara yaklaşıp tadım için dökülmüş şarapları kokladım. Beyaz şarap tıpkı ananas, kivi ve mango kokuyordu. Olağanüstü... Parfüm gibiydi. Oysa benim içtiklerim genelde Bulgar ya da Makedon şarapları olduğu için onlarda aldığım aromalar genelde dağ kekiği ve diğer bitkilerdi. Ufak ufak öğrendim bu işi;) Lili ile şerefe pozu da verdikten sonra hatıra olarak o meyve aromalı beyaz şaraptan aldık. İsmi MALAGOUIZA dry idi. Yolunuz düşerse mutlaka tadın derim. Fransa'ya ithal edilmek üzere üretiliyorlarmış genelde ama bu şarap evinde de satışa sunuluyormuş. Yunan iç piyasasında bulunuyor mu bilmiyorum. Bulursanız şanslısınız demektir. Fiyatı €13 gibi makul bir fiyattı.
Hatta ilgileniyorsanız buralara şarap turları da düzenleniyormuş. Doğru zamanı seçerseniz bir şarabın üretimindeki her aşamaya katılma şansınız da oluyormuş. Bağ bozumundan, şarabı yapmaya kadar her anı...
Bu müthiş binadan harika anıların ve tadımın verdiği mayhoşlukla ayrılıyorum. Bu arada satış danışmanı olan Maria bize Yunanistan'da trafikte alkol sınırının sıfır değil 1 bardak şarap olduğunu söyledi hoş yollarda bir kez bile polis bizi durdurmadı. O açıdan rahat bir tatil oldu. Şimdi artık Possidi'ye yol alma zamanı...
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder