Aziz Naum 16.yy'da buradan Hristiyanlığı balkanlara yaydığı için burası Hristiyanlar için önemli bir bölge. Manastırın içindeki kilisede mezarı da bulunuyor. Oraya gidince mezarın üstüne eğilip dinlemeye çalışanları yadırgamayın. Rivayete göre, iyi bir insansanız kalp atışlarını duyarmışsınız. (O dinlemeye çalışanlar insanlıklarını test ediyorlar o zaman;)
Bu manastırda aynı zamanda psikolojik sorunların tedavisi de görülüyormuş bir zamanlar. Hotel olarak kullanılan bir bölümü de halen mevcut.
Bahçesi bir harika. Psikolojik bir sorun burada nasıl tedavi olmaz. Ruhunuz dinleniyor. Bir de şu bahçede dolaşan tavuz kuşları var ki... Onları öylece bahçede gezinirken görmek ne güzel. O kadar yaklaşabiliyorsunuz ki onlara. Tabi ki dikkatli yaklaşmak lazım. İnsanlardan pek hoşlandıklarını söyleyemeyeceğim.
Lili ile bahçede tavuz kuşu yumurtası bulmaca oynadık gezerken. Malesef kazanan olmadı. Bulamadık. Yine de bu oyunu oynamasak sanırım sabrı Ohrid gölünde yüzmek için yetmeyecekti. Hadi anne - hadi babalarla çabuk çabuk gezdik ve benim için tadı damağımda kaldı desem yeridir. Doyamadım...
Sanırım bu fotoğrafta ne kadar eski bir yapı olduğu daha net anlaşılıyordur. Duvarlardaki resimler yok olmak üzere. Mistik bir mum kokusu içeride.
Hristiyanlar mumlarını yakıp dualarını ederlerken hemen yan tarafa geçince Bektaşiliği Balkanlara yayan Sarı Saltuk'un türbesini görüyorsunuz. Ben içeride ibadet edenleri görünce fotoğraf çekmek istemedim, hatta içeriye giremedim bile. Çok mütevazi bir odaydı kenardan bakınca.
Gezimizi bitirmeden önce Lili Göle girip yüzdü sonrasında ise göl kenarında yemek keyfi yaptık. Anlayacağınız son Makedonya yazısı yemekleri ile ilgili olacak. Şimdiden söylemeden bu yazıyı bitiremeyeceğim. Hem yemekleri, hem doğası, hem kültürü ve insanların kültür seviyesi, hem de her yerdeki canlı müzikleriyle Ohrid bu yaz gezdiğim yerlerin yıldızıydı.
3 yorum :
çok harika yerleri gezmişsiniz, kıskanmamak elde değil ;)
Çok güzel yerler...😊
sevgiler...
Harika ..:)
Yorum Gönder