Kayak Şapkaları

Bu senenin kayak tatili destinasyonu ve tarihleri belli oldu bizim aile için. Bizi endişelendiren tek şey rezervasyon tarihlerinde havanın fazla sıcak ya da tam tersine fazla soğuk olması. Yine de tatilden dönünce size bol fotoğraflı bir analiz yazısı yazarım ama şimdilik ne olur ne olmaz destinasyonu belirtmeyelim. Malum geçen defa soğuktan gidemedik tatilimize.
Kayak deyince benim aklıma kayak merkezindeki çılgın şapkalar geliyor. Lili için geçende ördüğüm Lalaloopsy şapkadan sonra kendim için bir şeyler yaparım diye nette gezinirken acayip bir siteye rastladım. İçinde çeşitli ürünler var. Elektronikten giyime neredeyse her şey var. Ben istediğim peruğu bile buldum. İnanılmaz ama hepsi bir arada gearbest.com 'da.
Bu arada yukarıdaki şapkalar da oradan aldığım fikirler linki burada. Gözüm fiyatlara takılmadan edemedi. Öyle uygun ki kendiniz yapınca neredeyse kara geçmemiş aksine zamanınızı israf ediyorsunuz. Böyle siteleri görmeden önce tatil yerlerindeki o tüylü cici şapkaları daha ucuza mal edemiyorlar sanırım diye düşünüyordum. Oysa kısıtlı bütçe ile de şirin aksesuarlar bulmak mümkünmüş meğer.
Bir de bu siteden eşime minik bir helikopter bakıyorum, uzaktan kumandalı ve kameralı (quadcopter). Doğum günü yaklaşıyor.  Gelir mi acaba yurt dışından yoksa gümrükte mi takılır? Deneyimi olan varsa mart ayına kadar bana haber versin. Genelde kıyafet alıyorum ama kamera türü şeyler hiç satın almadım yurt dışından. Merak ediyorum. Üstelik bizim için çok gerekli çünkü Lili denizde yelken yaparken fotoğraf ve video çekimimizi sağlayacak. O nedenle istiyordum bu ürünü.
Bakalım daha gezindikçe sitede neler bulacağım. Her yeni açılan sayfada yüzüm bir kez daha gülüyor. İnanılmaz güzel hediyeler var. Acayip ürünler, mesela ieldiven (igloves) diye bir şey duydunuz mu? Telefonunuzu eldiveni çıkarmadan arayabiliyorsunuz üstelik yine o eldivenle hem kulaklı hem de mikrofon yapıyorsunuz elinizle. Evet evet, çocukken oynadığınız gibi elinizi kulağınıza götürerek. Şaka gibi ama bundan sonra ben buradan kolay çıkmam gibi geliyor canlar. Çok sevdim içinde kablosuz kulaklık monte edilen örme şapkaları da... Ay ne mucit tipler. Bayıldım bu fikirlere.

Uzun deri detaylı yün yelek

Çanta burdan

Uzun yelekler moda olalı çok oldu ama ben bir tanesini giyebileceğime henüz yeni ikna oldum. Kendi giyim kalıplarımdan çok zor çıkıyorum ama en azından hala yapabildiğime şükrediyorum. Aslında tek amacım dolabıma giyeceğimden emin olmadığım bir parçayı daha koymamaktı. Çünkü dolabım yine sıkışmaya başladı. Artık elimdeki eşyaları daha hızlı elden çıkarmayı öğrenmeliyim sanırım. Bunun çeşitli yollarını bulmalıyım. Çünkü dolaptaki sirkülasyon durunca evdeki yaşam enerjisi bloke oluyor gibi geliyor bana. Sanırım dolabı çok dolu ve sıkış tıkış tutmaktan hoşlanmıyorum artık.

Büyük Beden Şıklığı

Lili doğduktan sonra özel bir düğün için çok özel bir abiyeye ihtiyacım olmuştu ve kendime nefis bir elbise bulmuştum. Tabi ki o kilo ile, yaşadığım şehirde,Tekirdağ'da değil de İstanbul'da yaklaşık 10 mağazada toplamda 20 abiye kıyafet denedikten sonra bulmuştum aradığım elbiseyi. O yirmi adet abiyeyi giyip çıkarırken kendi kendime homurdanıyordum; "Nasıl olur da büyük beden hanımların nasıl giyindiğine dikkat etmem, nasıl olur bunu kale almam, nasıl olur bunu şimdiye kadar öğrenmedim...vs!" Büyük beden olup nasıl şık olabileceğimi incelemiş olsaydım kesinlikle 20 elbise giyip çıkarmak zorunda olmazdım. O kadar yorucuydu ki anlatamam. Sonunda yeni bedenimin içinde şık duracağı bir elbiseyi bulunca kendimi o kadar çok beğenmiştim ki anlatamam. Sonra da neden büyük bedenli hanımlar kendini böyle güzel göremiyor soruları aklıma gelmeye başladı. Kendimi büyük beden olarak çirkin değil sadece tecrübesiz olduğum için suçlamıştım açıkçası. Geri kalan her şey harikaydı, kilo aldığımı gözüme gözüme sokan eski tanıdıklar hariç, eşim ve ben de durumdan memnunduk.
Bir daha asla modayı sadece kendi açımdan takip etmedim. Elma fizik, armut fizik, büyük beden, küçük beden, uzun bedenler ne giyer her şeyi inceler oldum. Bu arada büyük bedene yönelen firmaların sandığım kadar da az olmadığını keşfettim.  Özellikle en sevdiklerime hediye alırken, en trend parçaları en uygun fiyata bulduğum bir siteden bahsedeyim size üstelik de sık sık büyük beden indirimleri yakalayabilirsiniz burada; Byjulia.com!
Yukarıdaki resimde büyük beden bir hanımın şıklığı kolaylıkla yakalayabildiğini ve hiç bir trendtten geri kalmayacağını görebiliyorsunuzdur. Byjulia'dan ve sık sık indirim yaptıklarından asla vazgeçemiyorum bu yüzden. Baksanıza sezonun hit parçası panço şal ne zekice kullanılmış, sonra uzun maxi elbise ile çok günlük ve zarif bir görüntü elde edilmiş, işe giderken de şık olabiliyor büyük beden bir kadın, gece minik siyah elbisesi ile bir davette de. Ne farkları var ki minik bedenlerde. Sizce çok göz doldurucu ve büyüleyici güzel değil mi.
Bence linke tıklayıp bir gezinirseniz büyük beden olmak artık şıklıktan ödün vermenize bir sebep olmaktan çıkacaktır. Asla doğanızı reddetmeyin eğer büyük bir bedene sahipseniz. Bir kadının güzel olmak için öncelikle kendini olduğu gibi kabul edip çok ama çok sevmesi gerekli. Kendinizi mutlu edip şımartarak kabule geçin. Sonrasında belki de vücudunuz size yük olmaktan vaz geçecektir. Kendinizle barış ilan edin gitsin. Kesinlikle bu konu da bence bilinç altı ile ilgili, ancak bununla ilgili daha çok araştırma yaparak sizlerle paylaşmak isterim. Şimdiki tavsiyem sadece moda ile, güzellikle, sevgi ile kalın. Kendinizi ama en çok kendinizi sevin. Bedeninizin şekli ne olursa olsun siz sevilmeye değersiniz. Sakın değerli olduğunuzu aklınızdan çıkarmayın.

Bu aralar dikiş odasında...

Geçen aklıma geldi neden benim uzun kışlık elbisem yok diye. Sonra internette model aradım ancak hiç birini beğenemedim. Mağazaları gezdim ama çok ince geldi mağazadakiler, üşürüm ben hem incecik içim görünür hiç hoş değil, ben de uygun kumaş bulmak için kendimi pazara attım. İşte ne olduysa orada oldu. Bir daha benden haber alınamadı...
Uzun zamandır pazara çıkamadığımdan olsa gerek sanki hiç kumaş görmemiş gibi önüme geleni doldurdum. Belki de şanslı günümdeydim bilmiyorum. Hepsine ayrı bayıldım. Daha fazla çanta taşıyamayacağımı anladığımda durmaya karar verdim.
Eve gelince bir gecede hepsini yıkadım. Motivasyon tavan! Bu arada kendi modellerimi telefonuma çizdim ve artık dikmeye hazırdım. Kalıplar evrile çerile yeni bir şeyler çıktı dikiş odasından en nihayetinde. Bunca ayrılığa değdi mi dikiş makinama bir de bana sorun. Seviyorum onunla olmayı, çok seviyorum.
Bu arada 2012'de burada gördüğüm bir modeli (pembe takım) sizlerden saklamışım. Tek amacım linkteki gibi bir broş bulup o güzel sarışına atıfta bulunmaktı ancak broş mroş yok, bulamadım. Haliyle iki senedir dikip de giymediğim takım dolapta eskimeden artık gün yüzüne çıkmalıydı artık. Artık o broş olmadan ilk fırsatta kombinlenecek, yapacak bişey yok.
Geri kalanı çizgili yün elbise, triko kırçıllı elbise ve bir de eski aldığım yün kumaş artık deri detaylı asimetrik yelek oldu. Bu arada Suzy kapşona taktı. Neredeyse diktiğim tüm elbiseler kapşonlu oldu.
En kısa zamandı sunuma başlıyorum canlar. Suzy geri döndü. Dikiş dikmek beni kendime getirdi kesinlikle hayata bağlayıcı bir etkisi var.

Lili ve Kardan Adam - Palyaço nasıl yapılır

Daha geçen hafta bu günlerde Liloşumla kardan adam heyecanı içindeydik. O kadar istedik ki kar yağmasını yarım saatte bir cama baktık bütün gece. Kardan adam yapacaktık uyanınca, bir de kar topu oynasak azıcık, bizi okul dönüşüne kadar biraz keserdi işte. Neyse ki uyandığımızda artık yerlerde yeni de olsa biraz kar vardı. "Yeni karla kardan adam olmaz!" desem de baba dinlemedi. İki kafadar attılar kendilerini yumucaşık basılmamış saten gibi karın üstüne. Bense üşüyeceğim diye homurdanarak arkalarından geliyordum. Hiç öyle elimi soğuk kara dokundurup kendimi üşütecek gibi değildim ama ikisinin heyecanla uğraştığını görünce yardım etmek için yanlarına atladığımda Lili benim de kar eldivenlerimi getirmişti. "Al anne, üşümezsin!" Ne güzel birisinin seni çok sevip düşünmesi. Sonra bir saat yumuşak karı birbirine tutundurmak için verdiğimiz savaşı görmelisiniz. En sonunda iş yüzünü yapmaya gelince zeytinler ve habuç bizim kardan adamın yüzüne ufak gelince yerden taşlarla gözleri ve düğmelerini yaptık. Yeni yıl ağacının kırmızı süsü ile burnunu yaptık, Lili'nin buradan hatırlayabileceğiniz tütüsü saçları oldu, bir de babamızın Beşiktaş maçlarında giyilmek üzere kullandığı çılgın şapkasını da üstüne koyunca çok şirin bir kardan palyaçomuz oldu, telden kıvırarak babamızın taktığı ağzı son dakika eklendi. Boynuna da üşümesin diye (!) hanım dilendi bey beğendi şal taktık. Çok sevdik onu çok sevdik!

Gülümsemeye dair şaşırtıcı gerçekler: Hangi gülümseme ne anlama geliyor?

Vücut dili kullanımının en belirgin özelliklerinden olan gülümsemenin farklı çeşitleri, altında farklı anlamlar barındırıyor. Tıpkı hissederek gülümsemenin ve mutlu olmadığımız halde gülümsemenin karşımızdaki kişiler tarafından hissedilebiliyor olması gibi, nasıl güldüğümüzün de karşımızdaki kişiler tarafından algılanış biçimi farklılıklar gösterebiliyor.
Dudakları kapatarak gülümsemek

Bebek Takımı, Çekim Yasası ve Blokajlar

İki gün önce çok sarsıcı bir deneyim yaşadım. Bu yazıyı hemen olayın sonrasında yazacaktım ancak olayın yüzeysel etkilerinin durulup bilinç altı blokajlarımı görecek kadar süre tanımak istedim kendime. Yaklaşık 24 saat içinde öfkem duruldu ve bir bir gerçekleri görmeye başladım. Şimdi olaya ve blokajlara geçmeden önce şu cici bebek takımını anlatayım.

Sırt Çantası Kombin

Sırtçantası: burdan   /  Backpack: find here 

Uzun zamandır aranan sırt çantası bulunmuştur.

Haftasonu aldığım yaşam koçluğu / meridyen terapistliği eğitimlerinde kullanmak üzere kendime bir sırt çantası aramaya başlamıştım. İçine defterlerimi koymak için çok uygun olacaktı. İşte sonunda aranan parça bulundu ve sağ salim elime ulaştı. Yeni yıl yeniyle girmek ne keyifli. 

Simetrik Baskılı Etek ve Gözlük Camından Lili Broş

Dolapta dikip de giymeyi unuttuğum kıyafetlerden biri bu etek. Onu diktiğim zamanlar kendime bu kumaşı aldığım için çok kızmıştım. Şimdi onu bulduğumda nasıl sevindim anlatamam. Zevklerimin dönüp dolaşıp tepe taklak oluşunu zevkle izliyorum bu blogda. Kendime inanamıyorum... Kendimi habire aşıyorum. Bir de iyi ki sizin gibi izleyicilerim - okuyucularım - (daha doğrusu hepimiz çoktan arkadaş olduk ya), arkadaşlarım var ki (dememe izin verin), tarzlar arasında gidip gelmeme, değişip durmama karışmıyorsunuz. Sabırlı insanlar çıktınız hepiniz. Bir eşimi bir de sizi tebrik etmeden geçmemek lazım:D

Meteora ve Yunanistan

 (Paralia Kilisesi)

Hani demiştim ya 2015 beni son bir kez mutlu etmek için harika bir tatil hediye etti diye. Bu defa gerçekten varlığından haberim bile olmayan bir güzelliği gördüm; Meteora'yı. 2015'in son günlerinde işte oralardan sizlere instagram hesabı aracılığı ile (@Lilibebek) fotoğraflar atıyordum. Orada kış ortası ne işim var diye düşünenleriniz olmuştur sanırım. Elbette sebepsiz asla gideceğim bir yer değil, bu nedenle harika sebebimiz için de 2015'e çok teşekkür ederim;)

Minik sebebimiz Lili'nin yelken takımı ile ilk defa yurt dışı yarışına gidiyor oluşu idi. Ümit vaat eden minik sporcu olarak ilk defa ülkesini yurt dışındaki uluslararası bir yarışta temsil etmiş oldu. Biz de onu bu ilkte yalnız bırakmamış olduk. Tabi ki Lili takımıyla, kendi hotelinde kaldı, yarış disiplinini bozmamak için mümkün olduğunda takımdan uzak durmaya çalıştık ancak onları yalnız bırakmayacak kadar, desteğimizi hissettirecek kadar da yakın kaldık. Geri kalan zamanda da çevreyi keşfettik. İşte bu sürpriz hikaye aşağıda başlıyor...

 (Olimpos Dağı ve martılar)

(Dikkat: çok fotoğraflı yazı;)

Esra'nın Portresi ve saç modelleri

Geçen yıl kuaförüm saçımı dinlendirmeye karar verdi ve boyamayı kesti. O zamandan beri çeşitli eğitimler aldım ve bilinç altı programlamadan, maddeleri programlamaya, DNA programlamadan atalarla ilgili geçmiş programlamaya, bir çok şeyin nasıl yapıldığını öğrendim ya da kendim keşfettim. Aldığım eğitimler daha ziyade insanın enerjisini kullanması ve hissetmesi üzerine idi, örneğin Theta Healing (3 seviye), Bioenerji gibi hatta EFT eğitimini de sayabilirim bunların arasında dolaylı yoldan. Her theta healer kendince bir takım mucizelere şahit olmuştur yaptığı seanslarda. Uzayan saçlarımdaki beyazları gördüğüm gün ilk önce aklıma şu geldi: "Acaba kendi mucizeme şahit olabilir miyim?" Elbette hemen aklıma gelen ve theta frekansında hissettiğim bütün bilinç altı değişikliklerini yapıp beklemeye başladım. Tahminimce iki ay bekleyince sonucu görebilirdim. İnsan saçının uzama hızı ayda yaklaşık 1cm'dir. Tam iki ay sonra saçımdaki beyazlardan birinin dipten gelmiş olan 2cm'lik kısmının kendi saç rengime döndüğünü fark ettim. Minik bir saç teli nasıl mutlu etti anlatamam. Tabi ki kendime bunu uygulamaya devam edeceğim. Öte yandan saçlarım da bir hayli uzamış oldu ve onlarla nasıl baş edeceğimi bilemez oldum. Blogda ya da instagram hesabımdaki fotoğraflarda gördüğünüz gibi çoğunlukla dışa doğru fönlüyordum son zamanlarda ancak bu aralar o da yakışmaz oldu. Biraz uzunca bir modele ihtiyacım olunca kendimi nette saç modeli ararken buldum. Pratik saç modelleri tercihim genelde çünkü kızım ve dedeme bakarken kendime pek vakit bulamıyorum zaten. 

Orta boyda saç modellerinden bunları buldum. Hoşuma giden şey aslında çok doğal ve sıradan görünmeleri. Sanki zahmetsiz bir görüntü hem de fazlası ile zahmetsiz! Bu fotoğrafı bulduğum sitede (Esraninportresi.com) kendimi birden saç bakımı, pratik saç şekillendirme teknikleri, saçlarla ilgili son trendleri okurken buldum. Sanırım yıllardır kısa saç kullanmakla, uzun saçla ilgili bütün bildiklerimi unutmuşum. Benim gibi saçlarını kestirme hayali kuranlar için önerim, bu sitedeki "yüz şekline göre saç kesimi, saç kestirmeden önce bilmeniz gerekenler...vs" gibi yazıların okunması. Kuaförünüz muhakkak sizin için en iyisini biliyordur ama giderken donanımlı gitmek çok iyi olur. Böylece, "Bana Gülben Ergen saçı kes!" diye direten inatçı ve bilgisiz bir müşteri tipi gibi görünme riskini almazsınız;)
Sonrasında sitenin "kendin yap" linkinde kendimi kaybetmek istiyorum müsadenizle. Biliyorsunuz en sevdiğim şey kendi kendime bir şeyler tasarlamak. Eminim ilham alacak bir sürü fikir bulurum.
Biraz da güzellik sayfalarını okumayı planlıyorum. Bu aralar mimik kırışıklarıma takmış durumdayım. Kendi kendime sodalı bir maske uygulamaya başladım ama bu sitede çok daha fazlasını buldum. Bir bir inceleyip uygulayacağım. Doğal ürünlerle bakım gibisi yok. Çok seviyorum kendimi şımartmayı.
Unutmadan söyleyeyim, yakında diyetle ilgili bilgileri de okumak zorunda kalacağım sanırım aynı sitede çünkü diş tellerim çıktığından beri çok sağlam kilo aldım. Sorun pantalonları kapatamadığımda başlayacak ve buna çok az kaldı!

Lili - Lalaloopsy Şapka

2015 bitmeden önce son mucizeleriyle hayatımı dolu dolu yaşamamı sağladı. Ne 2015'ti ama... Saygıyla anıyorum gerçekten. Benim hayatımda çok ilginç perdelerin kalktığı artık hayata çok ama çok farklı bakmamı sağlayan bir zihniyete kavuşmamı sağladı olup bitenler. Bu yeni kafa ile 2016'da neler yapacağımı, neler olacağını bilmiyorum gerçekten ama size bu ilginç detaylardan yavaş yavaş bahsetmeye karar verdim buradan. Artık benim gibi şeyler yaşayan olursa kendini benim gibi yalnız hissetmez. Çünkü ben sadece yabancı kaynaklardan bana ne olduğunu anladım. Hiç bir güncel Türkçe kaynağa rastlamamak çok ilginçti. Tek kaynaklar Osho, Mevlana, Rumi gibilerin yazdıklarıydı. Oysa yıl 2015'ti. İnsan kendi yıllarından birilerinden öğrenmek istiyor neler olduğunu kendi dilinde birinden... Ancak bunu başka bir yazıya bırakıyorum.

Çamaşır Yıkamanın Keyifli Hali

Ev işleri arasında her hanımın farklı favorileri vardır. Mesela kimi ütü yapmayı sever , bazıları ise yemek yapmayı. Sevdiğiniz işlerin size verdiği keyif ise bambaşkadır ve terapik etkileri vardır. Başka dünyalara gider, hayaller kurar, güzel anları hatırlar, planlar yaparsınız.
Size harika bir haberimiz var. Artık bu keyfi size yaşatan favorileriniz arasına çamaşırı da ekleyebilirsiniz :) Çünkü Rinso bunu mümkün kılıyor.
Rengarenk paketleri ile raflarda dururken bile enerjisini yansıtan Rinso, çamaşır yıkamayı kolay ve eğlenceli bir hale getiriyor. Rinso’nun Kır Bahcesi (Yeşil), Çiçek Bahcesi (Pembe) ve Büyülü Bahçe (Mor) şişeli sıvı deterjanları hem beyaz hem de renklileriniz için tortu bırakmayan bir temizlik vaad ediyor.

Rinso’nun gerçek eğlencesi, yıkama sonrası çamaşır makineninizi açtığınız anda başlıyor. Öyle ki kapağı açtığınız anda tertemiz çamaşırlarınıza eşlik eden muhteşem çiçek kokuları tüm banyoya yayıyor. İşte o an, hissettiğiniz duygular tarif edilmez. Sanki bir anda sevdiğiniz bir melodi çalmaya başlıyor ve o koku sizi alıp bambaşka bir yerlere götürüyor.
Bu kokular o kadar kalıcı ki tertemiz çamaşırlarınızı asarken, kuruturken, ütülerken ve tabii ki giyerken makineyi açtığınız o andaki duygular size kendini hatırlatmaya devam ediyor. Rinso kalıcı bahar kokuları ile çamaşır yıkamayı keyfe dönüştürüyor.
Mutluluk ve keyif zaten anlık değil midir? Mühim olan o anlara hayatınızda yer açmak. İşte Rinso bunu mümkün kılıyor.

Bir boomads advertorial içeriğidir.