Bebek Takımı, Çekim Yasası ve Blokajlar

İki gün önce çok sarsıcı bir deneyim yaşadım. Bu yazıyı hemen olayın sonrasında yazacaktım ancak olayın yüzeysel etkilerinin durulup bilinç altı blokajlarımı görecek kadar süre tanımak istedim kendime. Yaklaşık 24 saat içinde öfkem duruldu ve bir bir gerçekleri görmeye başladım. Şimdi olaya ve blokajlara geçmeden önce şu cici bebek takımını anlatayım.

İki gün önce telefonum çaldı. Arayan yeni bebek sahibi olan genç komşumdu. Bebek doğduğu için çalışamıyor ve antisosyal kalmış olmaktan şikayet etti. Onlara bir kahve içmeye davet etti, ben de severek kabul ettim. Bizde bebeğe boş elle gidilmez, (kısmeti kaçmasın diye bir inanç), bu nedenle oturup yazın kendime elbise diktiğim - çok sevdiğim kumaştan artan parçalarla bu takımı diktim. Komşuma gittiğimde her şey çok güzel başladı. Sonra gelelim olayın nasıl sapıttığına.
Kahveler yapıldı ve içmeye başlarken genç komşucuğum hediyeyi açıp çok beğendi ve teşekkür etti ancak sonra onları yatağa hızla atıp; "İşte bu kadar yeteneklisin ve hala evde oturuyorsun, hiç bir iş yapmıyorsun, kendini herkese ezdiriyorsun, annen bile sana acıyor, kendine yeni bir şey almaktan acizsin, ezik ezik evde oturuyorsun, görüyorum hep şu köşede (evdeki kitap okuma köşemi göstererek) oturup kitap okuyarak hayatını bitiriyorsun....vs" diyerek bağırmaya başladı. Tam iki saat boyunca bütün bu hakaretler ve aşağlamalar ve küçümsemeleri dinledim dahası kendinen örnekliyordu: " Bak ben de doğurdum, çocuğumun hastahane süslerini kendim yapmadım, YAPTIRDIM. Hepsi ...........bin TL tuttu ve eşime ödettim, sen de böyle yap eşine ödet, ödemek zorunda vs."ler de vardı. Sonra "Ödemezse boşan ondan, gençsin - güzelsin, ne olacak ben de boşanmış bir anne babanın çocuğuyum, kızına hiç bir şey olmaz, psikolojik sorunlu olmaz. Korkut azıcık evdekileri, korku iyidir...vs" gibi cümleler de geldi.
Biliyorum hepiniz böyle bir durumda olsanız ya konuşmayı keser onun ağzının payını verirsiniz, ya da kibarca lohusa sendromu deyip kişiyi yalnız bırakırsınız. Ben de elimden geldiğince kişinin hormonal dengesizliğine dikkat ederek kırmadan oradan ayrıldım. Ancak aklıma takılan başkalarının neden bizim evi gözetleyip benim hakkımda senaryolar uydurduğu değildi, ya da aynalama tekniğindeki gibi her söylediği söz bilinç altıma aittir diyerek blokajlarımı da aramadım. Bu defa sadece olayın bütününe bakmayı seçtim. Bana ne hissettirdiğini isimlendirmeye çalıştım. Çünkü o hissi bulmayı başarırsam bir daha kendime bu tür olayların hiç birini çekmem;) Çekim yasası hislerle çalışır!
Söylediğim gibi 24 saat sonra blokajlar isimlerini bulmaya başladı. Bu sürede öfkem dindi ve öfke duyduğum gerçek duyguya ulaştım. Sır kelime: EZİYET GÖRMEKti. Eziyet çekmek zorunda olduğuma inanıyordu bilinç altım ancak bu kadarla kalıyor diyorsanız yanılıyorsunuz. Theta healing tekniğinde her inançtan bir kazancımız olur. O kazancı bulana kadar derine inmeliydim duygusal anlamda. Yaptığım şey ilk defa eziyet çekme hissini ne zaman deneyimlediğimi bulmak oldu. Yani ilk defa ne zaman bu lohusa sendromlu komşumun bağırdığında hissettiğim hissi hissetmiştim onu bulmak, minik bir anı olmalı! Böyle durumlarda genelde gözlerimiz kapalı iken cevap ararız. Çünkü gözler açıkken bilinç devrededir ve bilinç altı yüzeye çıkamaz. Gözlerimi kapattım ve aklıma annemle bir anım geldi. Beş yaşlarımdayım, diktiğim çorabın dikişini beğenmiyor, söküyor ve tekrar dikmemi istiyordu, kendince bana güzel dikmeyi öğretiyordu, kötü niyet yok ortada. Bu arada söktüğü çorabımdaki delik daha da büyüyordu ve ben ağlıyordum çünkü çirkin bir çorapla gezmek zorunda kalacaktım. Yani EZİYET'in yanına bir de KÜÇÜK DÜŞMEK ekleniyordu hatta bir de AŞAĞLANMAK. Peki hala kazanç ne bulamıyordum ne olabilirdi bu basit çocukluk hatırasındaki detay dersiniz? Kazanç: Annemi mutlu etmek!
Annem bir şeyi mükemmel yapmazsam mutlu olmazdı ve yaptığımı bozardı. Dolayısı ile blokaj şöyle kodlanmış. Eziyet görürsem annem mutlu olur! (Oysa ; Ben mükemmel olursam annem mutlu olur diyerek kodlanabilirdi bilinç altına! Ya da her ikisi de kodlanabilirdi) Görüldüğü gibi bilinç altı kendince kararlar alır. Çok mantık aramayın diye sürekli söylüyorum. Bilinç altı çocukluğunuzdaki basit gördüğünüz bir çok olayda size hayatınızı özgürce yaşayamayacağınız blokajlar koyar. Bu blokajlar çeşitli inançlar ve hislerdir.
İşte bu inançlar ve hislerle çalıştırırız çekim yasasını. Çekim yasası tam olarak sizin hayalinizle ilgilenmez. Hayalleriniz, çekim yasasının size neyi getireceğini söyler, ancak nasıl getireceğini de hisleriniz söyler. Dikkat edin! İnançlarınızı ve içinizde hapsettiğiniz hisler negatifse hayallerinize o negatif hislerle ulaşıp durursunuz ve hayatın tadını çıkaramazsınız.
Sonrasında bilinç altı blokajlarını theta healing tekniği ile kaldırdım ve artık hayata yeni inançlarımla devam ediyorum. Eğer blokajların altındaki tüm kök inançlara (yani tüm kazançlara) ulaştıysam bir daha bu tür bir olay yaşamamalıyım. Yok eğer unuttuğum bir detay varsa sanırım daha da çirkin bir olaya hazır olmalıyım çünkü evrensel çekim yasası bu şekilde çalışır. Siz bir kere blokajlarınızdan arınmaya karar verdiyseniz blokajlar şiddetini arttırarak üzerinize gelir ta ki siz onları fark edene dek. Sıkı durun. Hayat snowboard yapmak gibi. Süper zevkli. Her şey sizin zihninizin yaratımı. O komşu gerçek değil mesela ;)