Video açılmıyorsa buradan izleyebilirsiniz: https://youtu.be/5shcutLXBcM
İnsan iyiliği ruhu ve kötülüğü de egosu ile yaratır. Çünkü bilinç altınız (egonuz) sizin kulağınıza sürekli yetersiz olduğunuzu, sürekli eksik bir şeylerinizin olduğunu, sürekli başaramayacağınızı fısıldayıp durur. Size bir sır vereyim mi, bazen iyiliği bile egomuzla yaratabiliyoruz. Çünkü bazen ego, iyilik yaparak tatmin olur ve insanların aciz olduklarını görüp onların kendisinin yardımına ihtiyacı oldukları ile tatmin yaşar! Sizin hiç, ekonomik durumunuz kötüyken size yardımcı olup duran, sizin ekonomik durumunuz iyileşince sizinle arası bozulan zengince bi arkadaşınız oldu mu? Bu verebileceğim örneklerden sadece bir tanesi...
Dualite, insan egosunu dinlemeyi ve ona uymayı bırakana kadar devam edecek insanoğlu için. Çünkü ruhumuz ışığı temsil ediyorsa, egomuz da karanlığı temsil ediyordur. Genelde insanlar, bilinç altlarındaki kısıtlı kaynak inancı ile hareket ederler. Savaşları doğuran inanç da kısıtlı kaynak inancının ta kendisidir zaten. Aman dünyada petrol rezervi biterse ne olur? Cevap veriyorum: suyla çalıştırılan araba üreten adamın, atölyesinde ölü bulunmasından sonra ilginç bir şekilde ortadan kaybolan araştırmaları bence ortaya çıkar, ya da dünyadaki binlerce dahiden biri çıkıp suyla giden arabayı yeniden icad eder? Hatta belki insanlar arabaya ihtiyaç duymayacağı bir döneme bile gelmiş olur. Kim bilir? Belki astral seyahat moda olur ileride, bırakırız makine ile uğraşmayı olmaz mı?
İçimizde korku olduğu sürece dualite devam edecek. Korku egonun konuşurken en sık kullandığı histir. Bilinç altınız korku yaratarak sizi bilinmeyenden hem de bilinmeyenin her türünden korumaya çalışmaktadır. Aç kalacağı korkusu ile insan hırsız olup hak yer hale gelir. Aşağılanacağı korkusu ile kendini çok başarılı gibi göstermeye çalışır ve bir sürü diploma ve sertifika peşine düşer, sonra gidip çok para kazanmaya çalışır ki kaliteli bir cep telefonu ve fiyakalı arabası olsun. Olsun ki dışarıdan bakan hiç küçümseyemesin. Onu diyordum, olduğunuz halde ne kadar başarılı olduğunuza inandığınız anda insanlar da size inanır. Siz kendi kalitenize inanırsanız artık insanlar bir takım egoistik durumların peşinde koşmamanızı anlamaya çalışır, sorgular ama eleştirmez. Sadece saf SİZ olmayı başardığınızda huzur içinde kendinizi en içten gülümsemenizle takdim edersiniz ve herkes de sizin gerçeğinize ayak uydurarak yarattığınız saf SİZe saygı duyar. Kendi içimizdeki savaşı bitirmeden dışarıdaki savaşı asla bitiremeyiz kabul edin.
Kendinizle küs iseniz, kendinizi affetmiyorsanız malesef kendi geleceğinizi içinizdeki savaşla yaratmaya başlamışsınızdır. Hiç bir şekilde yapmış olduğunuz hataların intikamını kendinizden sonsuza dek almaya çalışmayın. Sizin sebep sonuç yasasına göre yaratılmış ve ödemeniz gereken bir bedel vardır evet ama siz kendinizi affedebilirseniz ancak o zaman enerji regulasyonu sağlanacak ve işler sizin için yoluna girecektir. Affetmek şart dediğimde bunu sadece başkaları için demiyordum, kendiniz için de diyorum. Affetmediğiniz sürece egonuzun yönetimi altınızdasınız ve hala dualitenin karanlık kısmına takılı kalıyorsunuz. Zaten ya aydınlık kısmındasınızdır ya da karanlık kısmında. Ancak ruhuyla bir olmayı başaran oyunun kurallarını öğrenmiş olacak ve ancak kuralları öğrenen bu dualite sisteminden kurtulabilecek.
Artık keyifli oyunlar. Hayatı ciddiye almayın, çünkü ruhunuz hiç ama hiç ciddiye almıyor. Ne de olsa o sonsuz olan ve sadece var oluşu büyütmeye çalışandır, ego ise bedeniniz ölünce onunla birlikte yok olacak olan. Korkması gereken elbette egodur. Siz kimi dinleyeceğinizi ve kime benzemek istediğinizi seçin!