27 May 2016

Enerji Oyunları - Dualite


Video açılmıyorsa buradan izleyebilirsiniz:  https://youtu.be/5shcutLXBcM

İnsan iyiliği ruhu ve kötülüğü de egosu ile yaratır. Çünkü bilinç altınız (egonuz) sizin kulağınıza sürekli yetersiz olduğunuzu, sürekli eksik bir şeylerinizin olduğunu, sürekli başaramayacağınızı fısıldayıp durur. Size bir sır vereyim mi, bazen iyiliği bile egomuzla yaratabiliyoruz. Çünkü bazen ego, iyilik yaparak tatmin olur ve insanların aciz olduklarını görüp onların kendisinin yardımına ihtiyacı oldukları ile tatmin yaşar! Sizin hiç, ekonomik durumunuz kötüyken size yardımcı olup duran, sizin ekonomik durumunuz iyileşince sizinle arası bozulan zengince bi arkadaşınız oldu mu? Bu verebileceğim örneklerden sadece bir tanesi...
Dualite, insan egosunu dinlemeyi ve ona uymayı bırakana kadar devam edecek insanoğlu için. Çünkü ruhumuz ışığı temsil ediyorsa, egomuz da karanlığı temsil ediyordur. Genelde insanlar, bilinç altlarındaki kısıtlı kaynak inancı ile hareket ederler. Savaşları doğuran inanç da kısıtlı kaynak inancının ta kendisidir zaten. Aman dünyada petrol rezervi biterse ne olur? Cevap veriyorum: suyla çalıştırılan araba üreten adamın, atölyesinde ölü bulunmasından sonra ilginç bir şekilde ortadan kaybolan araştırmaları bence ortaya çıkar, ya da dünyadaki binlerce dahiden biri çıkıp suyla giden arabayı yeniden icad eder? Hatta belki insanlar arabaya ihtiyaç duymayacağı bir döneme bile gelmiş olur. Kim bilir? Belki astral seyahat moda olur ileride, bırakırız makine ile uğraşmayı olmaz mı?
İçimizde korku olduğu sürece dualite devam edecek. Korku egonun konuşurken en sık kullandığı histir. Bilinç altınız korku yaratarak sizi bilinmeyenden hem de bilinmeyenin her türünden korumaya çalışmaktadır. Aç kalacağı korkusu ile insan hırsız olup hak yer hale gelir. Aşağılanacağı korkusu ile kendini çok başarılı gibi göstermeye çalışır ve bir sürü diploma ve sertifika peşine düşer, sonra gidip çok para kazanmaya çalışır ki kaliteli bir cep telefonu ve fiyakalı arabası olsun. Olsun ki dışarıdan bakan hiç küçümseyemesin. Onu diyordum, olduğunuz halde ne kadar başarılı olduğunuza inandığınız anda insanlar da size inanır. Siz kendi kalitenize inanırsanız artık insanlar bir takım egoistik durumların peşinde koşmamanızı anlamaya çalışır, sorgular ama eleştirmez. Sadece saf SİZ olmayı başardığınızda huzur içinde kendinizi en içten gülümsemenizle takdim edersiniz ve herkes de sizin gerçeğinize ayak uydurarak yarattığınız saf SİZe saygı duyar. Kendi içimizdeki savaşı bitirmeden dışarıdaki savaşı asla bitiremeyiz kabul edin.
Kendinizle küs iseniz, kendinizi affetmiyorsanız malesef kendi geleceğinizi içinizdeki savaşla yaratmaya başlamışsınızdır. Hiç bir şekilde yapmış olduğunuz hataların intikamını kendinizden sonsuza dek almaya çalışmayın. Sizin sebep sonuç yasasına göre yaratılmış ve ödemeniz gereken bir bedel vardır evet ama siz kendinizi affedebilirseniz ancak o zaman enerji regulasyonu sağlanacak ve işler sizin için yoluna girecektir. Affetmek şart dediğimde bunu sadece başkaları için demiyordum, kendiniz için de diyorum. Affetmediğiniz sürece egonuzun yönetimi altınızdasınız ve hala dualitenin karanlık kısmına takılı kalıyorsunuz. Zaten ya aydınlık kısmındasınızdır ya da karanlık kısmında. Ancak ruhuyla bir olmayı başaran oyunun kurallarını öğrenmiş olacak ve ancak kuralları öğrenen bu dualite sisteminden kurtulabilecek.
Artık keyifli oyunlar. Hayatı ciddiye almayın, çünkü ruhunuz hiç ama hiç ciddiye almıyor. Ne de olsa o sonsuz olan ve sadece var oluşu büyütmeye çalışandır, ego ise bedeniniz ölünce onunla birlikte yok olacak olan. Korkması gereken elbette egodur. Siz kimi dinleyeceğinizi ve kime benzemek istediğinizi seçin!

25 May 2016

500 Takipçi / Özel Hediye


Bu hediye sahibini bulmuş ve bahsi geçen video kanalımdan silinmiştir!
Kanalım takipçilerinden İbrahim AKIN theta healing terapisi ile blokajlarından arınacak. Kendisini şansı için tebrik ediyorum. Bir dahaki terapi hediyem için az daha sabır;)

Kanalımda yaptığım ilk yayınlarda her gelen izleyiciye evde OLEEEY çekiyordum.
Lili merakla bir gün; "Bakayım kaç takipçin oldu anne?" dedi ve telefonu elimden aldı.
"Sadece yirmibeş?" diye yüzüme garip garip baktı ve ekledi "Anne, milletin yirmibeşbin takipçisi var sen neyin kafasındasın yeaaaa?". "Takipçilerime laf etme sen!" diye payladım. "Onlar enerji oyunlarının farkında olanlar, onlardan çok yok dünyada zaten, yavaş yavaş çoğalacaklar ve bir gün herkes enerji oyunlarnının bir parçası olduğunu anlayacak!" dedim. Lili hala takip eden her kişiye tribünde gole sevinen seyirci gibi OLEEEY çekmeme garip garip bakıyor. Bir gün o da anlayacak;)
İşte o anlattığım zamanlarda, ilk videolarımı çekmeye başladığımda içimden minik bir hediye vermeyi dilemiştim. 500 takipçim olunca bir kişiye on-line theta healing terapisi hediye edecektim. "İstemek" isimli videomun kayıdını yaptığımda artık 500 kişiyi geçmiştik bile, zamanı gelmişti...

Şimdi siz de kanalımın takipçilerindenseniz, mail adresim lilitosuzy@gmail.com adresine 500 özel başlıklı bir mail yazarak içine adınızı soyadınızı ve takipçi youtube isminizi yazın.
 Mümkünse hangi konuyla ilgili çalışmak istediğinizi de ekleyin:
a) sağlık
b) para
c) kilo
d) aşk
yukardakilerden birini seçerek detayı maila ekleyebilirsiniz.
Bu haftasonu başvuranların listesini yaparak theta frekansında şanslı kişiyi meditasyonla seçmeyi planlıyorum. Bütünün hayrına, kime yardım etmem gerekiyorsa ona destek olmaya niyet ediyorum.
Dilerim hediyemi sevmişsinizdir;)  

24 May 2016

Bomber Jeket Zamanı


Sonunda geçen sene diktiğim bomber ceketi giyme fırsatı buldum. Havalar güzelleştikçe dikip kenara attığım yazlıkları gün ışığına çıkarabilirim diye seviniyorum.
Bu şahane kumaşı pazarda çok az miktarda bulduğum için arka kısmına siyah saten ile ekleme yaptım. Hem spor hem de şık bir görüntü oldu siyah renk parçası eklenmesi ile birlikte. Kollarda ve ön kısımda bu desenli parçanın tümünü kullandım.
Kumaşın güzelliğinden dolayı onu pazarda bırakamadım. Hala da pişman değilim. Ona verdiğim zamana kesinlikle değdi. Rengi ve duruşu ile çok sevdim bunu ben.


20 May 2016

Enerji Oyunları - İstemek


Video açılmıyorsa burayı tıklayın: https://youtu.be/IEt_k14HH0I

"Çekim yasası maddeleri" isimli videomda (burada: https://youtu.be/Amg4aCIYE74 ) anlattığım üzere çekim yasası, isteme hissi ile harekete geçer. İstemeyi hızlandırmak için vizyonlarız, hayal ederiz, -mış gibi yaparız vs...
Mesela "Bilinç altı terapileri yapıyorum, blokajlarınızı kaldırıp istediğiniz şeylerin size daha hızlı gelmesini sağlayabilirsiniz!" diyorum ama şurası anlaşılmıyor sanırım İSTEDİĞİNİZ şeyler:) Yani siz istemeden gene hiç bir şey kendiliğinden olmuyor, ne olsun ki istemezsek? İstemeyi akıl bile edemediğimiz bir şey olduğunda ona; "şaşırtıcı bir şey oldu" denir, "istediğim şey oldu" denmez;) Çünkü ismememişizdir zaten!
Bana gelen sorularda: "Bilinç altı programlama terapisi alırsam her şey yoluna girer mi?" olarak gelen sorular o kadar fazla ki neredeyse her mailda bu soru var ancak cevap: HAYIR! Bilinç altının tümünü kaldırıp toptan yeni sürüm bir bilinç altı da koysan hiç bir şey sana kendiliğinden gelmez çünkü sen memur zihniyeti ile hayatta bir koltukta oturup pişen armudun ağzına düşmesini bekleyemezsin. Hala dünyada isek o zaman hala çekim yasası, hareket yasası, döngü yasası, sebep - sonuç yasası, ilahi zamanlama gibi kural ve yasalara tabiyiz. O halde her yasayı iyice tanırsak, bu boyutta istediklerimizi çabucak elde edebiliriz ve evet buna hakkımız var ama yine ne dedim ben? İSTEDİKLERİMİZİ dedim. Yani şu istemek ne ise onu iyice anlamalıyız ve bir an önce isteme hakkımızı kullanmaya başlamalıyız.
Bazen de ne istediğimizi bilmeyiz! O sorunun da cevabı videoda. Ne istediğini bilmiyorsan dostum, ne istemediğine bakarak kalbinin sana tuttuğu ışık yolunu görebilirsin. İstemediklerin sana iyi birer kılavuzdur aslında. İSTEMEDİKLERİN aslında İSTEKLERİNİN zıttıdır ya hani;) Toplamanın tersi çıkarma gibi.
Dünya işte binbir çelişki ile yaratılmış ilginç bir satranç ama bir kez işi çözdüğünüzde çığ gibi büyürsünüz ve önünüzde kimse duramaz oluyor. Hadi artık büyüyelim ve bir de bu oyunu isteme hakkımızı kullanarak oynayalım. Bize bu "istemeye hakkım yok" kodunu yükleyenleri de affedelim. Muhtemelen onlara da birisi bu hissi kodlamıştır.
Son olarak bir de:
Kimimiz deli gibi isteriz, aynı şeyi her dakika her saniye isteriz ve bir türlü olmaz! Onlara da tavsiyem bırakmayı öğrenin. Zaten çekim yasası maddeleri isimli videomda anlatıyorum ama ola ki henüz izlemediniz ve bu yazıya denk geldiniz, işte sizin için tekrar yazıyorum. Deli gibi istemek yaratıcı frekans değildir. Yaratıcı frekans huzur içinde, olacağından emin olarak istemektir.
Hep söylediğim gibi, fark ettiğiniz anda değiştirme hakkınız da doğar. Dilerim nerede eksik bir şey yaptığınızı anlarsınız.
Keyifli yaratımlar...

19 May 2016

Tropikal esinti


"Başlıktan anlayacağınız gibi Bahamalardayım" demeyi çok isterdim ancak hala Tekirdağ'dayım. Yani anlayacağınız; Hayaller Karayipler - Barbados, gerçekler Tekirdağ - Barbaros! 

18 May 2016

Elele burçlar


Kaç kişi gazete bulunca burçlara göz atmıyor? Eminim çoğumuz şöyle iki satır neler olup biteceği hakkında göz gezdiriyoruzdur. Ben genelde böyle şeylere karşıydım. Bilinç altımda blokaj oluşturur ve kendimi yine sabote ederim diye okumuyordum ta ki bu sabah elele dergisinin sayfasında sezonun trend rengini öğrenmek için tıklayana kadar.
Sayfanın kenarında gözüme takılınca günlük burç yorumu linkine tıkladım ve ilk defa okurken farklı bir bakış açısı edindim. Aslında sadece gezegen hareketleri ile yararınıza ya da zararınıza olacak olan adımların tüyosunu almıyorsunuz bir de kurmayı unuttuğunuz hayalleri de size hatırlatıyor. Çok ilginç ama bilinç altınızın size unutturduğu, aklınıza bile getirmediği fırsatları size fark ettirebiliyor. Günlük burç yorumlarını bu nedenle artık her gün takip etmeye karar verdim. Çünkü aslında hayal etmezsek asla gerçekleştiremeyiz ve biz hayal kurmayı unutuyorsak birilerinin bize hatırlatmasının ne sakıncası var ki? Üstelik o hayalin gerçekleşmesinin astrolojik olarak en çok desteklenen zamanda hatırlatılması işimize gelir. Bu nedenle kendi günlük rutinler reçeteme bir done daha ekliyorum o da; Elele dergisinin günlük burç yorumlarını okumak.
Özellikle Elele tabi ki çünkü yukarıda resimdeki yazıyı okursanız hiç bir şekilde sizi negatif kodlayacak cümle kurmamışlar. Harika! Size olası negatif gezegen etkilerini hatırlatmış ki enerji dengenizi ve tolerans seviyenizi yüksek tutun. Yoksa kesinlikle Kötü şeyler olur, iletişimsizlik olur!" dememiş. Sadece hatırlatmış ve bunun bilinç altı için büyük anlamı var. Sizi negatif düşüncelere sürükleyen kaynaklardan uzak durun derim.
Peki okudum da sonra ne mi yaptım; Açtım diğer sayfaları ve haftalık, aylık, yıllık burç yorumlarımın tümünü okudum. Sonra hayal kurdum, daha sonra bu hayalin gerçekleşeceğine inandım çünkü gezegenler benden yana idi ve sonunda gerçek olduğunu şimdiden hissediyorum bile. Ben bu çekim yasası işinde ustalaşmaya çalıştıkça karşıma yeni bir teknik fikri daha doğuyor böylece. Elbette tesadüf yoktur. Kesinlikle o sayfada o linki fark etmiş olmamın bir anlamı vardı. Tam da neyi eksik yapıyorum diye sorguladığım bir günde astroloji cevabını almış olmak evrenle hala iletişim halinde olduğum konusunda beni rahatlatıyor.
Bu gün gerçekten şanslı hissediyorum. Hadi bakalım siz de hayal etmeyi unuttuklarınızı okumaya marş marş;) Link yukarıda!

13 May 2016

Enerji Oyunları - Aynalama Tekniği


video açılmıyorsa link burada: https://www.youtube.com/watch?v=KNoS-tEIqNE

Videoda anlatılan aynalama tekniği iletişim metodu olarak öğretilen aynalama tekniği değildir. Bilinç altı blokajlarımı bulmaya çalışırken, bu arayış sürecini hızlandırmak için bulduğum bir tekniktir. Her ruh halinizde sizi engellemek için farklı engeller öne süren bilinç altınızı yakalamanız için önerdiğim bu teknikle her an her yerde size dair bir şeyler keşfedebilirsiniz. Ancak bazen bulduklarınız blokajlarınız değil sizin yanlış dış görünüş unsurlarınız olabiliyor. Olsun bu bile kar. İnsanların durup dururken sizin hakkınızda yanlış fikirlere kapılmasından iyidir. Tabi neden bahsettiğimi anlamak için önce videonun izlenmesi gerekiyor. İzlediyseniz kibir ve kaş muhabbetinden bahsediyorum evet:) Bazen aradığını bulamazsın dostum ama sana dair bir eksiği bulursun, o da kar.
Şimdi ise tekniği nasıl keşfettiğimi bulalım. Dedim ki, eğer çevrem çekim yasası ile kendime çektiklerimden ibaretse, bana beni en iyi çevrem aynalar! Aynalama tanımı da oradan çıktı. Sanki herkes, her şey, her durum beni bana anlatır varsayarak duyduklarım, anladıklarım ve hissettiklerimin üzerine gidiyorum bu teknikte. Bazen eleştiriler alıyorum, inceliyorum, hesaplaşıyorum, düzeltiyorum ve devam ediyorum. Bazense çok şey duyup sadece kötü hissediyorum. Neresinden tutarsanız tutun, değişmek isterseniz her başlangıç noktası mübah. Çünkü bilinç altı tek bir çizgi şeklinde değildir. Bir çeşit ağ gibidir ya da bir mandala da düşünebilirsiniz. Bu mandalanın bir tek motifini değiştirirseniz artık o mandala kendisi değildir. Artık ya eski deseni geri koyarsınız ya da tüm mandalayı yeni desene göre değiştirirsiniz. Seçim yine sizin. Yani kişisel değişimde bir tek adımla iş bitmiyor aksine sabır isteyen, tekrar isteyen bir süreç. Çünkü bilinç altı tekrarlarla yeni inanç ve hisleri sabitler ve oturtur.
Videoda anlattığım gibi ilk önce sözel ifadeler üzerinde çalışıp sonra işi hislerime getiriyorum. Belirli koşullarda ya da belirli toplumlarla birlikte iken hislerimi inceliyorum. Örneğin sahneye çıkmaktan korkar mısınız ya da rahatsız olur musunuz sahnede bulunmaktan? Ya o korku / rahatsızlık olmasa nasıl biri olurdunuz? Belki de başarılı olduğunuzda sahneye çıkmanız gerekecek diye bilinç altınız sizin başarılı olmanızı engelliyor olabilir mi? Yok artık demeyin, benim blokajlarımdan biri ile örnekliyorum yine. Çok uzaktan değil örneklerim, içimden içimden:)
Belki istediğiniz üniversite / iş yeri için yetersiz hissediyorsunuzdur. Sorun bakalım bilinç altınıza o üniversitede okuyanların kankası mıymış, nereden biliyormuş onların sizden zeki olduğunu ya da çalışkan olduğunu. Ha çalışkan değilseniz o başka ama yine de değişebilecek bir etken değil mi? Çalışmak sadece bir kararla değişir, oturur çalışırsın ve iş biter ama buna rağmen içinizdeki ses sizi ezmeye çalışıyorsa orada genel bir blokaj vardır görmelisiniz.
Bütün bu teknik aslında kendine karşı çok dürüst olmayı gerektiriyor. Aslında kişisel gelişimin tümünün temelinde kendine dürüst olmak var. Yani sizi her üzmek isteyenin eleştirisini dinleyip kendinizi üzün demiyorum aksine duyun, kale alın ama kendinizi suçlamadan objektif olmaya çalışarak. Çünkü belki de sizi yanlış anlamış ya da önyargılarıyla tartmış olabilirler. ne çok fazla kale alın ne de umursamaz olun. Tartın ve değiştirin, tartın ve işe yaramıyorsa gönderin bu kadar basit. Üzerinde gece gündüz durup vakit harcamaya gerek yok. Tıpkı sınav gibi. Fazla zamanımız yok ki zor soruda takılıp kalalım. Sonrakine geçin gitsin. Bir gün elbet o zor soruyla yeniden yüzleşeceksiniz ve belki o gün cevabı biliyor olacaksınız...
Keyifli değişimler!

12 May 2016

Çizgili Kazak ve Mutluluk



Kafayı dağıtmak için dikiş diktiğimde ortaya çıkan kocaman yakalı bir kazak bu. Burada paylaşmıştım. Sonra da enerji oyunları programımda üzerimde gördünüz zaten ama çok rahat olduğundan üstümden çıkarmıyorum bu aralar. Hem evde hem dışarıda çok rahat üstelik farklı renklerle ve alt parçalarla kombinlemek fikirlerim arasında. Bonus bir parça benim için. 


Bu gün ilginç bir dialog yaşadım kızımla.
 Lili mutfakta salata yapmama yardım ederken bana baktı ve; 

9 May 2016

Gözlük Sezonu


Güneş gözlüğümü yenilemenin zamanı geldi. Aslında hala sağlamlar, tek sorun fazla zamandır birlikte olmamız. Bazen veda etmeyi bilmek gerekli. Böyle eskileri bırakmak adına bırakacaksın elindekileri ve yenileri alıp gideceksin...
Oof çok duygusal oldu. Ben böyle bağlanırım eşyalara işte. Ne olurdu annem bana eşyaları sonuna dek kullanmayı öğretmeseydi.
Onca duygu içerisinde internete girip bi fikir edineyim derken Atasunoptik modelleri resmen başımı döndürdü. Aslında benim hatam! Belirli bir modeli aklıma koymuş olsaydım sanırım seçim yapmak kesinlikle daha kolay olurdu. Klasik bir şey alıp gidesim yok aslında, modern olsun isterim ama klasikler de yıllardır revaçta hala modası geçmedi o zaman neden son trendlerin cıvıltısına kanayım diyorum. Bildiğiniz çelişkiliyim. 
Bu durumda hemen atlayıp Lili için bir şeyler baktım. Tabi ki annesinin kızı da gözlük takar canım, modayı hangi kız sevmez. Çocuk gözlükleri de daha az kafamı karıştırdı diyemem. Ne de çok model varmış. Minik kızlar da bizim gibi tereddütte bu sitede anladım ben. 
Öte yandan her bütçeye uygun gözlüğü bulmak da mümkün. Benim şahsi kriterim polaroid olmasını isterim ama burada her cins gözlük var zaten. Onca marka arasında nasıl olmaz ki. 
Bir de demeden geçmiş olmamak adına ekleyeyim. Elbette erkekler için de modeller çok. Ben sadece kızım ve kendim için olanların sayfasında gezindim.
Sınırsız modellere geri döneceğim şimdi. Hala aynalı cam mı olsun, modeli trend mi olsun, klasik mi olsun diye düşünüyorum ama beni bilirsiniz her zaman uzun vadeli yatırımların peşindeyim. Sanırım klasik olacak. 
Hadi bilin bakalım!

6 May 2016

Enerji Oyunları - Uyanış



Çekim yasasını anlamakla bitse hayatı anlamak iyi ama bitmiyor. İnsan uyandıkça uyanıyor farklı farklı gerçeklere ve bu uyanış uzunca zaman alabiliyor.
Sanmayın ki uyananlar uyanamayanlardan farklı. Aslında uyananlar bile kimin ne kadar neye uyandığını tam olarak anlamıyor. Bu işin sınıfı yok ki sınava girip alasın ya da okulu yok ki kayıt olasın. Sadece bir anda hayatı başka görmeye başlarsın ve her şey bir anda enerji oyununa döner ya da sen buna hayatın akışına kendini bırakma da diyebilirsin.
 Yine de insan olduğun gerçeği hala duruyordur ortada yani enerji olduğunu anlamak hiç bir şeyi değiştirmiyor. Bilinç altınla ne kadar da mücadele edip onu yönetmeye çalışsan da bazen en mutlu olduğun anda bir de bakmışsın ki kucağına düşmüşsün. Hiç de uyandım ben artık bitti denilecek gibi değil işler. Uyanışta bir takım kurallar vardır ki bunlardan biri; "Bilgi sonsuzdur ve insan, kendi sonuna dek öğrenme şansına sahiptir". Bunu bildikten sonra başka bir şey konuşmaya gerek var mı?
Uyananlar gerçekten bilinç altları ile baş etmeyi öğrenebilenlerdir benim için. Yok baş etmeyi bilemeyenler her zaman duailiteye takılıp kalacaklardır. Dualite, yani videoda anlattığım gibi; iyi - kötü, alt - üst, başarılı - başarısız, eğitimli - cahil gibi sınıflandırmalar yaratıp bu kitleler arasındaki üstünlük yarışından asla kurtulamayanlara uyanış yaşamışlar diyemem. Sırf kitaplarda okuduğu bilgileri ezberlemiş iyi hatmetmiş diye insanlar uyanmış sayılmaz hele başkasından üstün hiç sayılmazlar. Uyanan biri asla egosu ile adımlar atmaz, atıyorsa uyanmamıştır! İyi bakın, insanların sadece egoları size kendilerinin ne kadar değerli, ehemmiyetli, önemli olduğunu vurgulamaya çalışıyordur fark edin. Yoksa çok derinde bir değersizlik hissi ve kendini ıspat çabası çığlık atıyordur içlerinde.
Uyananları ışığından tanıyabilirsiniz. Sizi çeken bir şeyler vardır onlarda. Kendinizi yanlarında iyi hissedersiniz, güvende ve sakin. Sizi anlayacaklarından eminsinizdir. Hatta siz konuşmadan önce kesinlikle sizi okumuşlardır. Anlayışlıdır onlar, dikkatlidirler ve size ikinci şansı her zaman verirler eğer onları incitmediyseniz çünkü insanın egosu, olan ve hata yapma potansiyeli olan bir yaratım olduğunu bilirler.
Bilmem çevrenizde var mı böylelerinden? Eğer varsa ışığı ile sizi de uyandıracaktır, etkisi altındasınızdır. Öyle yüksek mevkili işlerde aramayın, oralarda bulunmak zorunda değiller ama bir cümleleriyle sizi bütün gün düşünmek zorunda bırakabilirler... Siz de vay be dersiniz ya da belki de soruyu bile fark etmezsiniz. Odağınız nerede ise o olur yani kaçırmak, odaklanmamaktan olur.
Bu nedenle konrolün sizin elinizde olmasına dikkat edin, kontrol bilinç altında olduğu sürece yukarıda bahsettiğimden ve onu yaşayanlardan bihaber olacaksınız. Burada okusanız bile anlayacaksınız ancak ne olduğunu asla hissetmeyeceksiniz.
Son olarak yeni uyananlar ve bu videoya ya da yazıya ulaşanlar varsa onlara söyleyeceğim minik bir şey var: "GÜNAYDIN" ;)

4 May 2016

Etek Modellerinin Hepsiburada


Cuma günü için büyük bir heyecanın içerisindeyim. Benim için bir ilk... Bir yerde konuşmacı olarak davetliyim. Bilinç altı ile ilgili fikirlerimi paylaşıp uygulayıcısı olduğum bilinç altı programlama tekniğini bir toplantıda tanıtıyor olacağım. Günlerdir yazıp yazıp siliyorum konuşmamı ama sonunda işler yoluna girdi. Konuşmamı toparlayınca çok acı bir his kapladı içimi, size de oluyordur kesin, hani dolap doludur ama giyeceğiniz hiç bir şey yoktur ya... İşte öyle!
Sakin olup hepsiburada.com'a tıkladım. Nasıl olsa kesin bir sürü fikir aklıma gelir gezinirken. Hemen etek modelleri sayfasına ışınlandım. Mini etek iyi bir fikir gibi gelmedi bir toplantı için ama şansımı kalem etek ve uzun eteklerde aradım bu defa. Ne de olsa en çok model burada değil mi... Hadi ilham gel artık!
Yavaş yavaş moda kanımda gezindikçe sakinleşmeye başladım. Sonsuz seçenek arasında gezinirken bir de ne göreyim: kombin yaparak katılabileceğimiz bir de yarışma varmış. Aklımdan toplantı tamamen çıktı ve artık oyun oynamaya başladım bile. Size de hepsiburada.com sakinleştirici etki yapmıyor mu?
#gulbennegiysin ile kombinlerinizi dahil edebileceğiniz bu yarışmaya yukarıdaki kombinle katıldım. Sakın komşunuza söylemeyin ha, bu haberi paylaşmak yasaktır! Ben buradan paylaşıyorum ama sizi sevdiğimden yoksa bana ne! Kim ister sizin gibi modadan anlayan rakibi olsun canım... Görüyorum ben bloglarda neler döktürdüğünüzü. Sadece yoğunluktan ses edemiyorum.
Şimdi yoğunluk deyince, Gülben'in ne giyeceğine karar verdim de ben ne yapacağım ona gelelim ben! Cuma günü giyeceğim kombini Gülben'e kaptıramam herhalde. Yo bunu göze alamam ancak cuma günü çekeceğim fotoğrafları sizinle paylaşabilirim canlarım.
Lütfen bana bol şans dileyin ve sonra yukarıdaki linke tıklayın. Siz keyifle kombin yaratıp alışveriş yaparken ben kendim hallederim toplantıyı aklınız kalmasın. Hadi hayırlı haberlerimi bekleyin...