15 Tem 2016

Enerji Oyunları - Kas Testi

Video açılmıyorsa tıklayın: https://youtu.be/gWMnRUIahNw

Kas testi bilinç altından cevaplar alabileceğimiz bir testtir özetle. Kinesiyoloji hakkında sorgulama yaparsanız bu konu hakkında çok derin bilgiler var ancak benim uyguladığım bilinç altı programlama terapilerimde bu bilgilere hiç ihtiyaç yok aslında. Sadece merak edenlere minik bir not düşmek istedim.
Bilinç altı görünen bir alan olmadığı için kas testi ile sorularımıza aldığımız cevaplarla ilerliyoruz terapilerde. Bu cevaplar bize blokajın var olup olmadığını söylüyor genelde. Çünkü zaten kişi sorunu biliyor ama sorun kod olarak hangi kelime ile kodlu bilinç altında bunu terapistten ziyade kişinin kendisi biliyor çünkü her bilinç altı bireyin kendi kelimeleri ile kodlanıyor. Bireyler farklı kültürlerde farklı kelimeler kullanarak kendilerini ifade etmeyi öğreniyorlar ve terapist de danışanın kullandığı kelimeyi bilmezse bilinç altına ulaşamıyor. Bu nedenle terapi süresince eş anlamlı bir çok kelime sorgulanır. Mesela danışanlarımdan biri "kazık yemek" teriminin yerine "gol yemek" terimini kullanıp duruyordu. Gol yemeyi tanımladığında kazık yemek tanımından çok daha derin bir anlam taşıdığını buldum o kişi için ama aynı zamanda bilinç altı zaten kazık yemek kelimesine tepki vermiyordu. Yani bilinç altı tanımadığı terim ve kelimelerde tepkisiz kalır. Sorgulama başarısız olur anlayacağınız...
Bu kas testi ile yapılan çalışmada sorular genelde soru cümlesi halinde sorulmaz, videoda da anlattığım gibi pozitif ya da negatif anlamlar içeren cümleler kurarız ve bedenin hareketini bekleriz. Bu hareket bazılarında çok hızlı geliyorken bazılarında yavaş gelebilir. Bunun neden olduğunu henüz çözemedim ama kendimce bir istatistik tutuyorum ve genelde yaş ortalamasının bunu etkilediğini gördüm. Belki de refleks sistemini yöneten bilinç altı tepkileri tıpkı reflekslerin zamanla azalması gibi kas testinde de cevapları aksatıyordur. Tabi ki bu sadece bir tahmin. Belki de bununla ilgili bir araştırma yaparsam bulurum. Bulmaya niyet edeyim!
Dual kodlar: Bilinç altı aynı düşüncenin hem pozitif hem de negatif haline olumlu ya da olumsuz cevap veriyorsa burada oluşan ikili kod sistemine dual kod diyoruz. Dual kodlar bulununca terapide yine aynısını yapıyoruz yani yanlış olanı kaldırıp doğru olanı onun yerine kodluyoruz.
Sürekli değişen yanıtlar: Bilinç altı kas testine aynı soruya sık sık hem olumlu hem de olumsuz cevaplar buluyorsanız kararsızlık, çelişkili olmak ya da kendinizce bu kelimelerin eş anlamlıları gibi başka kelimelerle kodlanmış olabiliyor mesela tereddütlü olmak hatta karışık hissetmek gibi. Dil kültürünüz terapistten farklı ise size tavsiyem kendi kelimeleriniz kendinize saklamayın ve hemen terapist ile paylaşın. Muhtemelen size söylediği kod doğrudur ancak farklı bir kelime ile bilinç altınızda yer ediyordur.
Diğer kas testlerini uluslararası master eğitimci Anna Kitney'in, hemen aşağıda linkini verdiğim videosunda bulabilirsiniz. Kendisinin anlatım şekli ve üslubuna hayranım, eminim siz de çok seveceksiniz...
https://youtu.be/EmLdACZ7TKY

14 Tem 2016

Sandalye Yenileme - DIY



Kaç yazdır uğramadığımız yazlığa bu yıl gidip ufak rötuşlar yapalım dedik. Yoksa siz yazlığa dinlenmek için mi gidiyorsunuz? Şaka şaka tabi ki dinlendik ama birazcık yorulduysak da deydi doğrusu.

12 Tem 2016

Pratik Yemek Tarifleri


Evden çalışmak keyiftir ama bazen insanı zorlayan noktalar olabiliyor. Şimdilerde yoğunlaşan tempomu programlamakta sorun çekmesem de yemek konusunda, tıpkı sabah işe gidip akşam eve dönenler gibi zaman bulmakta zorlanıyorum. Ev yemekleri yemeye çok önem veriyorum. Bir zamanlar yatılı okuduğumdan dolayı hazır yemeklere ya da yemekhane yemeklerine karşı bir bıkkınlığım var. Bu nedenle kendime pratik yemekler arıyorum sık sık internette ve geçen ay ramazan olduğundan "Sahur Yemekleri" diye sorgulayınca karşıma lezzet.com.tr 'de harika yemekler çıktı. Sadece pratik olanları değil, bilmediğim isimlerde yemekler görünce bütün işimi gücümü bırakıyorum ve sanki başka bir aleme dalar gibi oluyorum bu sitede. Yemek yemek değil sadece yapmak da ayrı zevk benim için. Her zaman hemen yapmam gerekmiyor okuduğum tarifleri, mesela bazen ilham veren fikirler buluyorum içinde bazense ilginç bilmediğim malzemeleri kullanmayı öğreniyorum. Yemek kültürü dedikleri sadece ülkelerin bölgesel kültürleri değildir kişinin kendi kültürünü de geliştirmesi gerekli bence. Özellikle benim gibi gezmeyi çok seviyorsa.
Gezmeyi seviyorum ama yine de bir şehirde kalıp tüm yemekleri tadamazsınız bu nedenle nerenin nesi meşhur diye merak ediyorsanız bunu da Lezzet.com.tr 'de bulabiliyorsunuz. Sahur yemekleri deyince aslında pratik yemekler bulmayı hayal ederken öyle çeşitli şehirlerden fikirlere rastladım ki sahur sofrası değil sadece doğum günü partileri de şenlenir... Görülen o ki yemek kültürü yurt dışında ülkesel bazda gibi görünürken Türkiye'de bu kültür şehir bazında bile farklılık gösteriyor ve Lezzet.com.tr 'de bu detayları hemen fark edebilirsiniz. En çok sevdiğim şey de hiç bir yemek tarifi görsel olmadan eklenmemiş. Emek verilmiş bir site. Sonuçta pişirirken neye vaktini ayırdığını bilmesi gerekiyor bir kişinin.
Sonuç olarak konu dönüp dolaşıp zamana geldi yine. O zaman hala burada zaman kaybetmeyelim ve tıklayalım gitsin... Link metinde;)

1 Tem 2016

Enerji Oyunları - Acı

Video açılmıyorsa buraya tıklayın: https://youtu.be/HR9CaJt3Od4

Sık sık acılar çeken bir ülkedeyiz. Acılar tam geçerken yeniden patlıyor bir yerlerden kan revan... Çünkü artık ne zaman acıyacak diye beklemeye başlamış gibiyiz. Artık acısız bir hayatın imkansız olduğunu düşündüğümüz bir noktadayız. Tam da bu yüzden bu videoyu çektim bu gün. Nasıl da içimizdeki korku dolu beklentileri gerçeğe, maddeye, realiteye döktüğümüzü anlatmaya çalıştım.

Çekim yasası diyor ki: Neyi hissedersen onu çekersin! (https://www.youtube.com/watch?v=Amg4aCIYE74 )
Odaklanmanın gücüne göre: Odak noktan neyse onu büyütürsün! (https://www.youtube.com/watch?v=fsiBKWquA7s)
Dualite: Hangi taraftaysan o taraftakiler seni sarar! (https://www.youtube.com/watch?v=5shcutLXBcM)
Aynalama: içindekiler dışına yansır! (https://www.youtube.com/watch?v=KNoS-tEIqNE)
Sebep sonuç yasası: Kalbine ne ektiysen, gerçeğinde onu biçersin! (https://www.youtube.com/watch?v=ZKCi9y5vYq4)

Çektiğim tüm videoların anlamlarını birleştirdiğimde hep aynı şeyi farklı kelimelerle söylediğimi buluyorum. Tek bir gerçeğe çıkıyor yol o da içimizden geçirdiğimiz her hissi ve kelimeyi kontrol etmek zorunda olduğumuz gerçeği.
Ancak iş acıya gelince önce onun dibine çöken, tortulaşan korkuları bulmaya çalışmalı. Her acı aslında gerçeğe dönüşen korkularımıza işaret eder. Artık korku ile yüzyüzeyizdir çünkü somutlaşmıştır. O zaman korkuları fark edersek onları bilinç altından kaldırabiliriz, bu hakkımız doğar. En azından bu mümkün bu zamanlarda. Öte yandan acı dolu olayı artık yarattığımızdan ilk yapmamız gereken ağlayıp acıları göz yaşı ile dökmektir.
Acılar hissedilir. Başka birini acı çekerken gördüğünüzde genelde hissederseniz. Hatta toplumsal acılarda, kilometrelerce ötede bir şehirde bir bomba patlasa da onun acısını bulunduğunuz yerden hissetmeniz mümkün hem de hiç haberleri izlemeden. Biz insanlar aslında sandığımızdan çok daha hassas varlıklarız. O kadar ki bu hassasiyet genelde bizlere hastalıklar olarak dönmekte. Fiziksel ya da psikolojik her hastalık bilinç altında uyuyan kök inançlara işaret veriyor ve malesef bazen o kökler karşımıza sarmaşık duvarlar örmeden onları göremiyoruz. O acılarla yüzyüze gelmemek için sigara, uyuşturucu, sakinleştirici, alkol gibi yöntemlerle bastırmaya çalışıyoruz acıları. Oysa her bir acı daha büyüğünü doğuruyor sebep olduğu kökleri çıkarmadıkça.
İnsanın bu denli hassas bir varlık olduğunu görünce hayatın yaratım terazisinin ne denli hassas olduğunu hissediyorum. O kadar hassas ki çekim yasası için bir gram umut bir gram korkuya kafa tutabiliyor ama çoğunluğun düşündüğü ve hissettiği kazanır toplumsal olaylarda. Ne kadar demokratikmiş doğa yasaları, ülkenin demokrasi anlayışından ne kadar uzak. Oysa bize kalsa biraz fazla torpili olanın dileği gerçekleşirdi öyle değil mi? Malesef yaradanın yasaları, ayakkabı kutuları içindeki paraya bakmıyor. Onlar sadece içimizdeki hislere, bilinç altımızdaki kayıtlara ve zihnimizdeki düşüncelerin senkronizasyonuna bakıyor. Hatta işin içinde bir de ruhumuzun yaşam görevi var ki onu hala hiç bir konuya dahil bile etmedim çünkü önce içimizdeki sorunları halletmeliyiz. Sonra zaten ruhumuz bizi gitmemiz gereken yere götürür...
Şimdi acıyı bastırmayı bırakın da oturup onunla muhasebe defterinizi çıkarın. Bakalım hangi gizli hesaplardaki korkular size / bize bu acıları getirdi?