Video açılmıyorsa tıklayın: https://youtu.be/dP-kBJ2HswU
Şiddet dışında duygusal baskı ile de hayır deme yetimizi kaybedebiliyoruz. Sevdiğimiz arkadaşımıza hayır yanıtı verince onun kırılacağını ve onu kaybedeceğimizi düşünürüz. Aslında bizi gerçekten seven biri haklarımızın da farkındadır ve hemen bir anda bizi silecek filan değildir. Siz hayır deme hakkınızı kullandınız diye sizinle olan derin dostluğunu bitirecek biri ile arkadaşsanız muhtemelen sizi üzerek bilinç altı beslenen biridir ve muhtemelen siz hayatınıza böyle birini hayır diyemediğiniz için çekmiş de olabilirsiniz. Hayır deme konusunda kendinizi geliştirdiğinizde sizin haklarınıza saygısızlık etme potansiyelinde olanlar da çevrenizden azalmaya başlayacaktır. Bir de kırılsalar bile, siz onlara dürüst olduğunuz için onlar da bir süre sonra size gelip dürüstçe size kırıldıklarını açıklayacaklardır. O zaman gerekli açıklamayı yapma hakkınız yine doğacaktır. Yok hiç bir şekilde geri gelmiyorsa zaten hayatınızdan çıkması isabet olmuştur. Çünkü bir kez doğru yerde evet ve doğru yerde hayır demeyi çözdüğünüzde bir daha eski halinize geri dönmek istemeyeceğinizden böyleleri de sizin hayatınızda yer edemeyecek. Merak etmeyin. Evren boşlukları sevmez. Mutlaka yerine size ve isteklerinize saygı duyan yeni dostlar hayatınıza girecektir.
Benim için Hayır demek zordu hep. Bunu kitaplardan okuyarak öğrendim bir zamanlar. Bazı kişisel gelişim kitaplarında bununla ilgili bilgilere ve tekniklere rastladığımda çok mutlu oluyordum. O sayfada günlerce durup satır satır ders çalışıyor ve uygulamayı öğrenmeye çalışıyordum. Bu şekilde bunu çocukların yürümeyi öğrendiği gibi adım adım, o satırları ezberleyerek öğrendim. Güncel hayatta her an karşıma evet ya da hayır demem gereken olaylar çıkıyordu. Hemen hayır diyordum bazen, bazense hemen evet. Bir türlü denge kuramıyordum. Hala daha iş yoğunluğundan ipleri elimden kaçırdığım oluyor. Önemli olan o günlerde bu tekniği uygulayarak kendimi geliştirmiş olmak ve artık hata yaptığımda hemen hatamı anlayabiliyorum. Bazen bu hataları telafi etme şansım oluyor bazense olmuyor. Yine de bu konuda çok başarısız sayılmam. Hatta fena değilim sanırım. Öyle hissediyorum.
Videoda anlattığım kadar zamanım olmuyor çoğu zaman dengelemeye. Sadece içimdeki hissi takip etmem yeterli oluyor artık. Özellikle bir hedefle yaşıyorsam o zaman bu evet hayır dengesini daha rahat kurabiliyorum. Örneğin akşama bir işim varsa davet eden bir arkadaşımı planımı söyleyerek reddedebiliyorum. Eğer yoksa da o zaman istiyor muyum diye bakıyorum. Çoğu zaman hayır demek isteme sebebim yorgun olmam olabiliyor mesela. Yoksa neden bir arkadaşımın görüşme isteğini reddedeyim ki. Ben de onlar için zaman ayırmayı çok seviyorum ama yorgunken birlikte oturup uyuklamanın bir anlamı da yok.
Bazen öyle oluyor ki sizden istenen şey başka biri için çok önemli oluyor ve sizin içinse hiç önemli olmuyor. Eğer yapmaya karar verirseniz istediklerinizi mutlaka baştan söyleyin ve mümkünse baştan almaya çalışın. Çünkü iş bittiğinde insanlar bazen birbirini atlatabiliyor! Bu insana müthiş bir kullanılma hissi de yükleyebiliyor ve insanlara olan inancını da düşürüyor. Eğer o kişi için o kadar önemi varsa o konunun, size istediğinizi vereceğinden emin olun. Sadece uzun vade sonra alma teklifi yapmayın. Bu bir yerde kendinizi sürekli sorguya çekmenize sebep oluyorsa; "Ben ne yaptım şimdi, yine mi kendimi kullandırdım, yine mi zamanımı boşuna harcadım ben..vs" sizin için yanlış bir yaklaşım olur. Sıklıkla kullanılıyormuş gibi hissediyorsanız kendinizi korumaya alın ve bir süre temkinli gidin. Ta ki bilinç altınız artık kullanılmadığınızdan emin olana kadar...
1 yorum :
Aslında hep bildiğimiz ve uygulamadığımız bir tepki-cevaptır.
Yorum Gönder