31 Eki 2016

Hayattan Kopmadan


Sürekli yazıyor ya da anlatıyorum. Evde TV açıp özellikle izlemem diyorum. Genelde eşim televizyonu açınca bir şeyler duyarım gündeme dair. Bilinç altımı korkulardan arındırmaya çalışırken bunu yapmaya başladım. Şimdilerde ise tamamen bir hayat tarzına dönüştü benim için.
Hayatı takip ettiğim yerler ise genelde kendi seçtiğim internet siteleri ya da diğer sosyal medya platformları. İnanıyorum ki hangi saatte hangi bilgiyi beynime ya da bilinç altıma yükleyeceğini birilerinin bana dayatması gerekmiyor. Bence her birey bilgi kaynaklarını kendi seçmeli çünkü her zekanın kendi yöntemi vardır öğrenmek için. Bu nedenle saygı duyuyorum televizyon izleyicisine ancak ben pek tercih etmiyorum.
Her haberi hortum gibi beynime ya da bilinç altıma yüklemeyi sevmem. Okuyacağım şeyleri seçerim. Bunun için çok zevkli bir kaynak olarak Neotempo gösterilebilir. Bilimden sanata, teknolojiden astrolojiye hatta numeroloji, moda, güzellik, sağlık, ve gündem ile ilgili bilgiler de bulunabilecek çok zevkli bir veri tabanı var. Ordan oraya değişik konularda daldan dala yorulmadan bilgi bulmak mümkün. O sitede zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorum. Bir bakıyorum uzayın keşfi konularındayım, bir bakıyorum eğlenceli kişilik testleri sonra hayvanlar aleminin sevimli görsellerini ise kızımla birlikte keyifle inceliyoruz. Üstelik öğrenmek istediğim konuyla ilgili çok rafine bilgiler var. Yani boş laftan ziyade konu başlığı ne ise onu veriyor. Tabi ki zevkle zaman geçirebileceğiniz konular da bir o kadar eğlenceli usluplarla kaleme alınmış.
İsterseniz en son çıkan sinema filmlerini öğrenin isterseniz politik ve ekonomik krizleri tarafsız bir süzgeçten geçirilmiş bir yaklaşımla okuyun, ister cilt bakımınız için yeni maskeler keşfedin ister karakterinizle ilgili ipuçlarını testler sekmesinden bulun. Burası kaliteli zaman geçirilebilecek ve yorulmadan bilgi alabileceğiniz bir platform.
Siz de benim gibi ne öğreneceğinizi kendiniz seçmek isterseniz ara ara göz atın derim. Böylece güncellenen başlıklardan da kopmazsınız hayattan da.

27 Eki 2016

Ağlayan pasta, nazlı krema ve zıpır bademler


Okullar başladı ve okuldan dönünce Lili en çok kek kokusu duyunca mutlu oluyor tabi babası da işten dönünce kek kokan bir eve bayılıyor. Bazen değişik bir şeyler pişirmek istiyorum. O zamanlarda internetteki tariflere yönelebiliyorum.
Genelde pratik tarifleri seviyorum. Sunum da çok önemli tabi bu nedenle hangi siteden tarif aldığım da önemli.
Mesela eğlenceli tarifler olsa, okurken hem eğlensem, çaktırmadan öğrensem ve de zevkle yapsam yemekleri... Olmaz mı?
Olmaz olur mu? Bakınız resimdeki anlatım bana komik geldi mesela. Bu tarife şöyle farklı bir kek yapmak isterken ulaştım. Geri kalmış olabilirim hayattan arkadaşlar, kekler ne zamandan beri ağlıyor ve hüzünlüler? Sitede gerçekten çok matrak bir uslupla bilgiler paylaşılmış. Yemek sitelerinin üst düzey bürokratlara anlatır gibi bir ciddiyetle tarif paylaşmalarını hiç bir zaman anlayamadım zaten.
Yemek.com'daki ağlayan pasta tarifi sabah sabah beni pek bir güldürdü. Tarif hem kolay hem romantik, site ise hem eğlenceli hem esprili hem interaktif çünkü siteye üye olup kendi tarifinizi kendiniz de paylaşabilirsiniz.
Ben genelde böyle siteleri sosyal medyadan da takibe alıyorum ki genelde "Ne pişirsem?" derdime anlık fikirler gelebiliyor. Mesela bir instagram fotoğrafı akşamki menüye karar vermeme sebep olabiliyor. Bu zamanda hem çalışacaksın, hem kendi reklamını ve organizasyonlarını yapacaksın hem de akşam menüsünü hiiiiç düşünemem. Hazır harika fikirler varken! Üstelik tarifler çok başarılı sonuçlar veriyor. Zaten çok kızıyorum öyle sonucu kabarmayan kekle, poğçayla biten tariflere.
Daha kızdığım şeyler var tabi benim, yağ tutmuş tavalar, kışın alınan gitmek bilmeye kilolar. Şaka gibi ama bu sitede bunlarla ilgili bilgiler de var. Keyifle alkali beslenme üzerine okudum biraz önce mesela. Yani pratik mutfak bilgilerine kim hayır diyebilir ki?
Ayy sabah sabah ters tarafımdan kalkmışım belli ki. Neyse ki ilk düştüğüm site bu oldu. Keyfim yerine geldi şimdi. Marş marş, mutfağa! Gidip bir keki hüzne boğup ağlatacağım, sonra da bir tavuğun kalbini kırıp bir güzel terbiyesini vereceğim kızlar.
Kalın afiyetle...

21 Eki 2016

Sarı Skort



Yaz resmen bitti ama yazdan kalan resimler bitmedi. Koca yaz yoğun bir şekilde katılmak istediğim bir eğitim için çalıştım ve blogda paylaşamadığım resimlere şimdi sıra geldi. Fena mı oldu? Sonbaharın hüznüne kapılmayacağınız postlar gelecek hazırlıklı olun.